- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara6°C
- İzmir14°C
- Konya7°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep14°C
GÜNSELİ Ö. OCAKOĞLU'NDAN: DİNLEYEMEYENLER İÇİN ZİZEK VE BONO'DAN ORTAYA KARIŞIK
Söylediğiniz gerçekten söylemek istediğiniz mi? İstanbul'un her an sürprizlerle dolu melankolik havasını sevdiğini ve kendisini bu her adımda görüntüsü değişen şehirde çok iyi hissettiğini söyleyen Prof. Dr.

Zizek, "İnsanlara ne bildiğimi biliyorum" diyebilirsiniz ya da "Ne bilmediğimi biliyorum" diyerek durumu karmaşık hale getirebilirsiniz. Veya "Ne bilmediğimi bilmiyorum" diyerek durumu daha da karmaşıklaştırabilir, insan zihnini dumura uğratabilirsiniz." diyor. Örnek olarak da Irak Savaşı sırasında ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in bu yöntemi kullandığını söylüyor. Bu söylem sonrasında ne olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bizim kafamız karışıkken özgürlük vermek üzere Amerikan askerleri Irak'a girmiş daha geçen ay geri çekilene kadar da 10 yıl orada kalmışlardı.
"Artık ürün değil, ideoloji satın alıyoruz" diyor Zizek ve Starbucks örneğinden yola çıkıyor, "Daha pahalı olan Starbucks'tan kahve içerek kendini doğaya karşı daha etik davranıyormuş gibi hissedebilirsin. Aslında satın aldığın hem biraz bu duygu hem de Starbucks ortamında sağladığın sosyalleşmedir." Bu bizim dünyamızda şöyle karşılık buluyor: Marka vaadi sadece üründen alınan fayda değil, ondan da fazla size yaşatılan duygu halidir. İşin şirket tarafındaki herkes bunun için çaba ve para harcıyor.
De Bono: Gereğinden fazla istişare iş yapmayı engeller
Peki, Edward de Bono insan aklının labirentlerinde gezerken ne diyor? Öncelikle ustanın çok yaşlandığını söylemek isterim. İnsan aklı ilerleyen yaşla eskisinden çok daha iyi çalışsa ve söyledikleri dehşet şeyler olsa bile söyleme biçimi söylenenin etkisini azaltıyor.
Bono değerli bir beyin ve Türkçeye çevrilmiş pek çok da kitabı var. Benden daha fazla Bono hayranı olan marka stratejisti Hakan Senbir, ustanın konuşmasından benim de bire bir katıldığım kendi payına aldığı öğretiyi şöyle paylaşıyor: "Büyük Usta konuşmasına 1.0.1'den girince, eyvah 10 yıl boşuna bekledik, bize dair pek bir şey söylemeyecek galiba derken, konuşmasının bir bölümünde 'Blocked by the Openness' diye adlandırdığı bir kavramdan bahsetti. Bunu, 'Açıklık tarafından engellenme' olarak da tercüme edebiliriz. Ancak bu kavramı anlamak için 'sıradan engelleme' ile karşılaştırmakta fayda var. De Bono, 'Her iki yanı kapalı düz bir yolda giderken önünüze konan bir engel bir sıradan engellemedir.' diyor. 'Blocked by the Openness' ise eğer ilerlemek istediğiniz yolda, sağlı sollu pek çok yan yol varsa, bu durum sizin için açıklık tarafından engellenmedir; zira yan yollardan çıkan tüm araçlar en az önünüze konan engel kadar güçlüdür."
Bu bizim dünyamızda şu demek: İşlerin hızla ilerlemesinin önündeki en önemli engellerden biri, konunun dışındaki disiplinlerin de içinde olduğu istişare kültürü. Çünkü istişare eden kişi farklı kişilerin görüşlerine danışır. Son derece demokratik ve faydalı olan, ancak kantarın topuzu kaçırıldığında kontrolden çıkan bir durum oluşur. Çünkü istişare ettiğiniz her kişi yöneticinin ilerlemesini engeller. Burada kritik nokta, istişare kültürünün istişare edilen konunun uzmanlarının dışına taşmaması ve uzmanların da sayısının sınırlı olmasıdır." Katılıyorum...
Star logosu sizce oldu mu, olmadı mı?
Star'ın yeni logosuna hep birlikte takıldık. Aslında takıldığımız sadece logo değil, son dönemde değişen yayın politikasıyla olumlu olumsuz pek çok biçimde gündeme gelen NTV ve bundan sonraki yayın akışıydı. Ayrıca Star'ın satın alınma süreci ve ardında satın alma gerekçesi olduğu söylenen pek çok doğrulanmamış şey bu el değiştiren kanaldan beklentilerimizi de yükseltti. Hepimiz her şeyine dikkat kesildik. Diğer kanallarda tutan dizileri yüksek paralarla transferi bile eleştiri konusu oldu. Oysaki satın alma, büyümek için seçilen en kestirme ve risksiz yollardan biridir; iyi işleyen tezgâh, ajans ve şirketler, paran varsa satın alınır. Olsun, biz yine de, "İşin kolayına kaçtılar." diyerek Star yönetimini hırpaladık. Peki, yeni kanalın yolu doğru muydu? "Göç yolda dizilir" özlü sözünü sevenlerdenim. Ancak bu kadar göz üstlerindeyken en kısa sürede yayına geçmeyi vaat ediyor olmaları doğru karar olmayabilir. Eh ok yaydan çıkınca da etraftaki iyi mallar toplandı, böylelikle de televizyonculuğun gerekleri yapılmış oldu.
Gelelim şu revize edilen Star logosuna. Önce etrafındaki renkli parçalarla ortadaki boşluktan bir yıldız imajı hissettirilirken şimdi o boşluk çizgilerle sabitlendi, belirginleştirildi. Kimileri bu değişimi, "cesaretsizlikle" yaftalarken, SİA Insight ve Marketing Türkiye birlikte metropollerde yaşayan 15-45 yaş arasındaki televizyon izleyicisine yeni Star logosunu sordu.
Ey izleyici logoyu beğendiniz mi? Beğendim yüzde 64, beğenmedim yüzde 26 ve kararsızım yüzde 10.
Peki, eski yani Star yazan logo mu yoksa şimdiki mi daha iyi? Eskisi kalsaydı keşke yüzde 41, yenisi iyi yüzde 41 ve ikisi de iyi diyenler yüzde 18. Ya geriye kalan yüzde 5 ne demiş? "İkisini de beğenmedim arkadaşım!"
Şimdi eldeki bu oranlardan yola çıkarak bir yorum yapalım. Biz toplum olarak alışkanlıklarımızdan vazgeçmeyi pek sevmiyoruz. Görüşlerimizi ifade ederken aman kimse kırılmasın istiyoruz. Böyle olunca da aynı nehirde hep birlikte sürüklenip gidiyoruz.
adama sen 'ne düşünüyorsun?' diye sorarlar elbette!
Ben her zaman değişimden yanayım. Eğer sahip olduğunuz korunaklı zırhınız değişen dünyada artık sizi taşıyamıyorsa eskiye takılıp kalmaktan kaçının, kalıp ağır gelir nehrin dibine batarsınız diye uyarıyorum. Ve her zaman kutunun dışında düşünün diyenlere bu yeni dünyada artık kutu yok diye cevap veriyorum. Star'ın yeni logosunun ilk versiyonunu tek başına şık olsa da ekranda zayıf bulmuştum. Yeni hali ise görece daha güçlü. Bu arada, "Tamam, bir logo yaptık aman değiştirmeyelim. Hakkımızda daha neler neler söylerler!" demeden göçü yolda dizerek logosunu değiştiren Star yönetiminin cesaretini de atlamayalım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.