05 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara10°C

GÜNÜMÜZÜN ANLATICILARI: HÜSEYİN SEFA AK İLE KONUŞTUK

Kişiyi yazmaya yönelten temel etken hayaller mi yoksa gelişen şartlar mı? Ya da diğer bir etken... Sizde hangisi daha etkili oldu?

Günümüzün Anlatıcıları: Hüseyin Sefa Ak İle Konuştuk

30 Mart 2022 Çarşamba 12:24

İnsanı yazmaya iten birçok sebep sayılabilir. Edebiyata, tarihe yakın bir ailede büyüdüm. Büyük Amcam öykücüydü. Büyükbabamın babası divan sahibi bir şair. Bu yüzden yazmaya ve yazıya bir aşinalığım hep oldu. Bunun dışında yazmamda iki etken daha ön planda, düşüncelerimi, hislerimi kayıt altına alma ve bunları paylaşma isteği.

Anlatmanın arkaik yanı düşünüldüğünde, anlatının kutsal yanı var gibi görünüyor. Sizce de öyle midir?

Bir kutsiyetin söz konusu olduğunu düşünüyorum. Hangi kültürde hangi coğrafya da yazılırsa yazılsın her anlatı insanın varoluşu ile ilgilidir. Brezilya'da bir kasaba da yazılan bir gazete yazısı oranın halkını ilgilendirirken aynı kasabada yazılan bir hikâye hepimizi ilgilendirir. Bunun böyle olmasının sebebi anlatının içeriğinden ziyade biçiminden kaynaklı: Kahramanın geçirdiği aşamalar, eşikler, dönüşüm sürecine dâhil olan diğer unsurlar. Tüm coğrafyalarda anlatılanların aslında tek bir hikâyeyi anlattığı arketipçi ekolün önemli bir keşfidir. Anlatmaya ya da yazmaya başladığımız vakit bu form bilinçdışı olarak kendiliğinden açığa çıkıyor ve yazarını da aşan bir hale bürünüyor. İçerikleri biz uydururuz bunların bir gerçekliği yoktur fakat biçim sayesinde uydurduklarımız bir gerçekliğe bürünür.

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/gunumuzun-anlaticilari-huseyin-sefa-ak-ile-konustuk-k4669.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.