03 Mayıs 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara11°C

“GÜZELLİĞİN ON PAR’ ETMEZ BU BENDEKİ AŞK OLMASA”

İster taklit seviyesinde seyretsin, isterse temsil; sanat eserinde aslolan, güzel tabiatın resmedilmesi veya tabiatın güzel(ce) resmedilmesi değil, o eserdeki bahisten irtibatsız bir tarzda, sanat ifadesindeki hususiyetler...

“Güzelliğin On Par’ Etmez Bu Bendeki Aşk Olmasa”

04 Şubat 2021 Perşembe 12:53

Bir sanat eserinin güzelliği, ancak kendine has mükemmelliğinde mahfuz. Sanat eserindeki bu kendine has güzelliği teşhis, tespit ve akabinde de elden geldiğince itilâf seviyesinde tutma teşebbüsü ise estetik meşgalesinin mevzuu. Sanatkâr ise sanat tarihini ve hususen de kendi sanat sahasının şahikalarını, estetisyeninkinden başka bir gözle tetkik ve mümkün mertebe onlardaki mükemmelliyeti ilkin idrak, akabinde de aşmak mükellefiyetinde.

Sanat Tarihi erbabının hazzetmeyeceği alelusûl bir tasnifle olanca sanat eserlerini mevzuları bakımından, tabiatı esas alanlar ve almayanlar diye ikiye ayırabiliriz.

Zihnimiz esasen dış dünyayı idrake hazır bir tarzda yaratıldığı için, tabirlerimizi de bu tespitten hareketle aynı şekilde ikiye ayırmamız mümkün: Tabiatta karşılığı bulunan müşahhas tabirler ve tabiattaki mahiyeti bir şekilde ifade edilebilen ama işaret edilemeyen mücerret tabirler. Her ne kadar plâstik sanatlar tabiatı esas alsa ve hatta zamanla birçok kalıp ve nihayetinde remz ifade anlayışlarına tekâmül etse de tarih boyunca hiçbir zaman geçen yüzyıldaki kadar mücerrede yönel(e)medi.

Devamı: https://www.gzt.com/gercek-hayat/guzelligin-on-par-etmezbu-bendeki-ask-olmasa-3568239

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.