- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
HASAN BOYNUKARA: KİM NEYİ OKUR
Açılımını biliyorsunuz. Kültür Anonim Şirketi! Sonunda Kültür ve Şirket kelimelerini da yan yana getirdik. Bir yanda park ve bahçeler, bir yanda mezarlıklar müdürlüğü bir yanda kültür ama burada mevzu başka.
21 Şubat 2020 Cuma 12:43
Bütün illerimizde Kültür Müdürlüklerimiz ve bu müdürlüklerin arkasında koca bir kültür bakanlığımız var. Amaçları belli; her türlü kültürel faaliyeti yürütmek. Bu durumda belediyelerin bağımsız kültür müdürlükleri/şirketleri kurmalarının anlam ve önemi nedir? Belediyeler yol su elektrik imar işlerine baksa, kültür müdürlükleri de görevlerini yerine getirse daha mantıklı olmaz mı?
Bu da yetmiyormuş gibi, bir de uluslararası sempozyumlar, roman, şiir, hikâye yarışmaları düzenliyorlar. Bu işleri üniversitelerin yapması gerekmez mi? Üniversiteler de elektrik ve su işlerine mi baksınlar ya da oldu olacak üniversiteleri de belediyelere mi bağlasak? Bu arada kültür müdürlükleri ne iş yaparlar?
Şöyle bir başlık düşünebiliyor musunuz; Londra Belediyesi Şiir Yarışması!
Ne yazık ki insanlar Kültür A.Ş’nin sadece Şirket kısmına bakıyorlar. Bir tür istihdam imkanı sağlanan ve taraftarı elde tutmanın bir yolu.
Kim Neyi Okur
Roman okumak bir akide şekeri için bir çuval şeker kamışı emmektir. Şiir bala kaşık sallamaktır. Şeker kamışı kolay yetişir ama bir kavanoz bal için günler, aylar ve büyük zahmetler gerekir ve her bal, bal değildir. Bu sınıflandırma çok acımasız görünebilir. Ama lafın tamamı aptala söylenir sözünü hatırlarsak, dozunu biraz hafifletmiş oluruz
Türkiye ve Bilim
Bilimde, bazı konularda gelişmiş ülkelerle aynı düzeyde olmakla birlikte, birçok konuda aramızda hala uçurumlar var. Eğitim öğretim düzeyi, bilimsel yayınlar, uluslararası patent sayısı, teknoloji üretimi konusunda emekleme dönemindeyiz.
Bana kalırsa Türkiye için bilim yapmak biraz lüks, biraz fantezi, biraz hobidir.
Çin’in ve Japonya’nın yaptığını yapmalıdır. Dünyada mevcut olanı Türkiye’de üretmek! Aslında bunun bir örneği de var; Gaziantep. Bunun ülke sathına neden yaymayalım?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.