- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara4°C
- İzmir14°C
- Konya5°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa14°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep11°C
HASAN CELAL GÜZEL'DEN: HSYK VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Eğer tarafsız bir gözle incelenirse, dünyanın gelişmiş demokratik hukuk devletlerinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, bizim yargı sistemimizde olduğu gibi önemli bir müessese şeklinde düzenlenmediği görülecektir.

Eğer tarafsız bir gözle incelenirse, dünyanın gelişmiş demokratik hukuk devletlerinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, bizim yargı sistemimizde olduğu gibi önemli bir müessese şeklinde düzenlenmediği görülecektir. HSYK, birçok kimsenin zannettiği gibi bir yüksek yargı kuruluşu değildir. HSYK, yargı erkinin bağımsızlığı düşünülerek yargı mensupları hakkındaki değerlendirmenin yapıldığı bir teşkilâttır. Aslında dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde HSYK benzeri ayrı bir yapılanma yoktur ve HSYK ile ilgili işler, Adalet Bakanlığı'nca görülür. HSYK'nın bulunduğu ülkelerde de zannedildiği gibi bu kurul kimseye hesap vermeyen, en önemlisi de adalet tevzii bakımından tesire sahip bir kurul değildir. Benzeri kurulların bulunduğu birçok ülkede kurul üyeleri parlamentodan, devlet başkanından, hattâ adalet bakanlığı tarafından seçilir. Kurulun nasıl teşkil edildiğinden çok, görevlerini bağımsız yürütebilmesi önemlidir.
Kurulun seçiminde yasama ve yürütmenin rolünün bulunması, devlet erklerinin yargıya müdahalesi şeklinde anlaşılamaz. Kurul, üyeleri arasında adalet bakanı ve müsteşarı da bulunsa, yasama ve yürütme organından bağımsız olarak görevini ifâ eder. Önceki yazılarımda 1960'tan beri yargıdaki ideolojik yapılaşmayı ve hukukun siyasallaşmasını hep anlatmıştım. Ne yazık ki bunun müsebbibi CHP, ulusalcı ve jakoben çevreler ile TSK'daki darbeci odaklardır. Ancak, son dönemde kadrolaşmaya bu defa başka çevreler de katılmışlardır. Özellikle 7 Şubat 2012 Operasyonu'ndan sonraki gelişmeler, 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları ve son olarak 'TIR'ların durdurulması' olayı, bu yeni kadrolaşmanın devlet yönetimine olumsuz etkileri olarak yansımıştır. Elbette yolsuzluk yapılmasından yana değiliz. Ancak hukuk dışı isnat ve yöntemlerle hükümeti yıpratarak siyasi hedeflere yönelen bir yargı kadrolaşmasını kabul etmek de mümkün değildir. Aksi takdirde asıl bu eylemler kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırır ve yeni bir jüristokratik yapı oluşturur.
Yazının devamı için: http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/guzel/2014/01/27/hsyk-ve-anayasa-degisikligi
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.