- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
02 Kasım 2025- İstanbul18°C▼
- Ankara19°C
- İzmir23°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep24°C
HAYATIN İÇİNDE BİR MEVLEVİ DEDESİ: TÂHİRÜ’L MEVLEVÎ
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı hocalarından Prof. Dr. Mehmet Atalay, Tahiru’l Mevlevi’yi anlattı.

28 Aralık 2015 Pazartesi 13:37
Osmanlı medreselerinde okutulan Hafız ve Sa’di Şirazi’nin eserleri, o dönem eğitim sisteminde Farsça’nın ne denli önemli bir yeri haiz olduğunun en önemli göstergesi. Günümüzde maalesef hak ettiği yerde olmayan Fars Dili ve Edebiyatı alanında yaptığı değerli çalışmaları ve katkıları ile tanıdığımız İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı hocalarından Prof. Dr. Mehmet Atalay Hocamız Tahiru’l Mevlevi’yi anlattı:
Henüz 17 yaşında intisabını gerçekleştirdi
Tâhirü’l-Mevlevî, Osmanlı ile Cumhuriyet nesli arasında köprü görevi yapmış önemli bir şahsiyettir. Hayatını iki şeye adamıştır. Bunlardan biri Mevlânâ ve Mevlevîliğe hizmet etmek, diğeri de eski edebî zevki ve eski kültürümüze ait bilgi ve birikimini kendinden sonraki kuşaklara aktarmak.
Tâhirü’l-Mevlevî 1877 yılında İstanbul’da doğmuştur. Hekimbaşı Ömer Efendi Mekteb-i İbtidâî’sinde, Gülhane Askerî Rüşdiyesi’nde ve Menşe-i Küttâb-ı Askeriye’de okumuş, bir taraftan da Fatih Câmii’nde derse devam ederek Mesnevî’den icâzetnâme almıştır. Filibeli Mehmed Rasim Efendi, Galata Mevlevihanesi şeyhi Es‘ad Dede Efendi, Şeyh Mustafa Tunusî ve Mehmed Âkif Ersoy gibi devrin ilim adamı ve mutasavvıflarından özel dersler almıştır. Bu öğrenimi sonunda Arapça, Farsça gibi dilleri tercüme yapabilecek derecede ilerletmiştir. Ayrıca Mesnevî, Fütûhât-ı Mekkiyye ve Muallaka-i Seb‘a Şerhi gibi önemli eserleri bu özel derslerde okumuştur.
Önce Harbiye Nezareti ile Ticaret ve Ziraat Nezareti’nde kâtip, daha sonra Maden Kalemi’nde mümeyyiz olarak görev yapmıştır. Dârüşşafaka’da ve askerî liselerde de uzun yıllar boyunca öğretmenlik yapmıştır. Öğretmenliğin yanı sıra basın hayatı ile de ilgilenmiştir.
Bir Mesnevî şârihi olan yazarın tasavvufla alâkası küçük yaşta başlamıştır. Mesnevî dersleri aldığı Es‘ad Dede Efendi’nin teşviki sonucu 17 yaşında Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Mehmed Celâleddin Efendi’ye intisap ederek Mevlevî tarikatına girmiştir. Bundan bir yıl sonra çilesini tamamlayarak Dede unvanını almış; 1923 yılından, vefat tarihi olan 1951’e kadar Fatih, Süleymaniye ve Lâleli camilerinde Mesnevî dersleri takrir etmiştir. Yazarın en önemli eseri sayılan Şerh-i Mesnevî bu camilerde verilen dersler sonucunda meydana gelmiştir.
Devamı: http://www.dunyabizim.com/Manset/22568/hayatin-icinde-bir-mevlevi-dedesi-thirul-mevlev.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.