- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara15°C
- İzmir16°C
- Konya14°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep17°C
HAYRETTİN KARAMAN'DAN: İSLAMCI NEDVÎ, SİYASET VE CEMÂATLER
Nedvî siyasi düzenin değişmesini ıslahat planının merkezine almıyor, bunu öncelemiyor; aksine siyasi değişimi, iman ve ahlak alanlarında yapılacak ıslahatın tabii sonucu olarak görüyordu.

Nedvî, "Menhecun Efdal..." isimli kitabında kendi tercih ettiği ıslah ve tecdid yöntemini, İmam-ı Rabbânî örneğinde şöyle dile getirmektedir:
Hindistan'da Mogol İmparatorluğunu kuran Babür'ün oğlu Hümayun'un oğlu Celaleddin Ekber İslam'a ve Peygamberimize karşı düşmanca düşünce ve duygular içinde yetişmiş bir hükümdar idi, Brahmanlara karşı da sempatisi ve yakınlığı vardı. Bir ülkeye İslam yeni girmiş ise İslam öncesi topluluk bu yeni dini tanıyınca sahih dini tanımış olur. Buna karşı müslüman bir ülkenin hükümdarı dinden döner ve ona karşı tavır alırsa durum, İslam ile yeni tanışan ülkeye nispetle daha zor, daha problemli bir hal almaktadır. Hükümdar Ekber zeki, asabi, kapılgan bir tabiata sahip idi ve yeterli bilgisi, ilmî alt yapısı olmadığı halde dinleri araştırma ve tanıma merakına kapılmıştı. Sarayına ehl-i sünnet, şî'a, bazı sapkın mezhep mensupları, Budist, Brahman, Hristiyan, Mecusi din alimlerini topladı ve huzurunda, ortaya attığı bazı dini konuları tartışmalarını istedi. Bu alimler birbirine giriyor, horozlar, tekeler, boğalar gibi çarpışıyorlar, hükümdar da bundan zevk alıyor, eğleniyordu. Giderek İslam'dan soğudu ve sonunda irtidad etti (dinden çıktı). Bu kötü gelişmede dinini dünya menfaatine değişen sözde alimlerin de büyük etkisi oldu.
Önce Müslüman iken, İslamî bir ortamda yaşamış iken çeşitli sebeplerle din ve kültür değiştiren insanların, baştan beri dini farklı olanlara nisbetle İslam'a ve Müslümanlara karşı daha kötü duygu ve davranış içine girdikleri bilinmektedir. Ekber de böyle idi. Ahmed ve Muhammed isimlerine karşı allerjisi vardı, bu isimleri yasakladı, sığır kesimini yasakladı, domuz yemeyi, şarap içmeyi serbest bıraktı...
Hindistan gibi İslam'ın yerleştiği, büyük insanların gelip geçtiği bir ülkenin halkı da İslam'ı terk mi edeceklerdi? Tabii bu mümkün değildi, ama bu dava bir önder gerektiriyordu. Onu da kamil manada buldu (İmam-ı Rabbânî).
(Gelecek yazıda Nedvî'nin İmam-ı Rabbânî örneği)
22.06.2012 Yeni Şafak
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.