- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara18°C
- İzmir19°C
- Konya16°C
- Sakarya18°C
- Şanlıurfa23°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep21°C
HAYRETTİN KARAMAN'DAN:ÇOĞUNLUĞU KALE ALMAMAK
Liberal demokrasi tanımlamasında insan (birey) hakları ön planda oluyor ve çoğunluğa karşı azınlığın haklarının korunmasına vurgu yapılıyor. Kim koruyacak? Bir yandan sivil toplum, diğer yandan devlet koruyacak.

Bireyin ve azınlığın kendine hak olarak gördüğü şeyi toplumun çoğunluğu böyle görmüyor, hatta kendi hak ve özgürlükleri, değerleri bakımından zararlı buluyorsa korumaz ve engellemeye çalışır.
Çoğunluğun istemediği, zararlı, çirkin, gayr-i meşru gördüğü bir davranışı, bir uygulamayı, bir ilişkiyi hükümetler de kanun ve düzenlemelerle koruyamaz.
Liberallere göre onsekiz yaşını doldurmuş insanlar; öğrenci, memur, sivil, yaşlı, genç ne olurlarsa olsunlar, evli olmasalar bir mekanda evli gibi yaşayabilirler. Üstelik bir mekanda yalnız bir çiftin çiftleşmesine (nikahsız bir çift teşkil etmelerine) değil, birden fazla çiftin yaşamasına da bir engel yoktur.
Diyelim ki bu bireysel haktır, toplum içinde azınlık da olsalar demokrasi bunlara bu hakkı tanır. Çoğunluğa göre bu durum ahlaksızlık, rezillik, onursuzluk, ayıp, günah (zina), düşüklük… olarak kabul ediliyorsa durum ne olacak.
Ben söyleyeyim: Toplum (apartman, mahalle, çevre…) buna tepki gösterecek, çirkin duruma bir şekilde müdahale edecek, mahalle baskısı yapacaktır. Baskıya maruz kalanlar medyayı ve devlet kurumlarını kullanarak yardım isteyecekler, medya karışacak, devlet kurumları da baskıyı engelleme bakımından gevşek davranacaktır.
Bütün bu söylediklerim sosyal gerçeklerdir. Masa başında kurgulanan liberal demokrasi ve toplumun dönüştürülmesi projeleri sosyal gerçeklik ile çelişir ve çatışırsa mutlaka problemler çıkacak, huzur ve sükun bozulacak, birlik ve dirlik zarar görecektir.
Bir toplum içinde yaşayan birey, topluma olan ihtiyacı ve zorunlu alış-verişi uğruna bazı özgürlüklerinden fedâkârlık edecektir. Hem toplumu kale almamak, toplum değerlerini takmamak, bu değerlere isyan etmek, hatta fiilen veya kavlen küçümsemek, tahkir ve tezyif etmek hem de o toplum ile alış-verişe talip olmak, o toplumun varlığından yararlanmak mümkün değildir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.