- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
03 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya16°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon14°C
- Gaziantep19°C
HER İL VE İLÇEDE BİR YAZARLIK OKULU KURULMALI
Anadolu'yu mayalayan ariflerin mayası ile çağdaş kültür arasındaki ilişkiler yeniden canlanmalı... Sadık Yalsızuçanlar, 'Yeni Türkiye'de kültür politikaları hakkında Ümit Aksoy'un sorularını cevapladı..

Türkiye, son on iki yılda hızlı ve karmaşık bir süreç yaşadı. Ülkede seksen küsur yıllık birikimin sonucu olan çeşitli sorunlar, bu on iki yılda görece de olsa, belli bir çözüme kavuşturulmuş oldu.
Öte yandan kültürel alan, söz konusu cari sorunların giderilmesi noktasında, ekonomik ve kalkınma hamlelerine benzer ve istenilen atılımı gerçekleştirmedi.
Şimdi, "Yeni Türkiye" söylemi, arzu edilen fakat çeşitli nedenler gerçekleşemeyen bu sorunların giderilmesi için kendini bir imkan olarak sunuyor.
Biz de bu konu üzerine düşünüp taşınan insanlara "Yeni Türkiye'nin Kültür Politikaları" üzerine ne düşündüklerini, bu süreçle ilgili beklentilerinin neler olduğunu sorduk. Soruşturmamızın bugünkü konuğu Sadık Yalsızuçanlar.
Türkiye'nin yeni bir dönemecin arefesinde olduğuna dair yaygın bir söylem var. Kültür alanında da hakikaten “Yeni Türkiye” beklentisi içinde olabilecek emareler görebiliyor musunuz?
Görüyorum fakat bunlar "Yeni Türkiye"nin diğer alanlarında, örneğin savunma sanayi, genel olarak sanayi, diplomasi, ekonomi alanlarındaki gibi gürbüz değil. Oysa "Yeni Türkiye" iddiasında olan siyasal elitlerin ve kurumların öteden beri temel iddia ve itirazları, yani eski Türkiye'ye yönelik eleştirileri ve karşı görüşleri/önerileri daha çok kültürel/ideolojik söylemlerde idi. Bu tutumun tuhaf bir biçimde dönüştüğünü görüyorum.
Gerçi haksızlık etmek istemem, AK Parti iktidarları, askeri vesayetin ortadan kaldırılması, Türkiye'nin siyasal rejiminin demokratikleşmesi, Batıcı diplomasi paradigmasının dönüşmesi için çok çaba gösterdi. Parti, kapatma tehdidiyle yüzyüze geldi. Başka daha acil sorunlarla uğraşıldı. Çözüm süreci başlatıldı vs. vs... Ama kültürel olanla iligili çabaların da birlikte yürümesi gerekiyordu. Bu bağlamda örneğin TRT, Kültür Bakanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kurumlar, siyasal iktidarın/ devletin 'Yeni Türkiye' vizyonuyla eşdeğer biçimde yürümedi, bu vizyon bu kurumlarda pek görülmedi. Çok cılız çalışmalar yapıldı. Kültür Bakanlığı yok gibiydi. "Yeni Türkiye"nin daha çok toplumsal kültürle, estetik olanla ve düşünsel planla ilgili olduğu gözardı edilmemeli...
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18450/her-il-ve-ilcede-bir-yazarlik-okulu-kurulmali.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.