- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
03 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara15°C
- İzmir18°C
- Konya16°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon14°C
- Gaziantep19°C
HER ÖYKÜ İÇİN BİR İSKELE KURDU
Naime Erkovan, fantastik öykü deyince ilk akla gelen isimlerdendir. Eyyüp Akyüz; Beşinci Düğme, Soğuk Taht ve Asılsız Hikâyeler adını taşıyan üç kitabıyla öykü severlerin gönlünde taht kuran Erkovan'la kitapları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi.

08 Ocak 2015 Perşembe 13:04
Naime Erkovan, fantastik öykü deyince ilk akla gelen isimlerdendir. Beşinci Düğme, Soğuk Taht ve Asılsız Hikâyeler adını taşıyan üç kitabıyla öykü severlerin gönlünde taht kuran Naime Erkovan'la kitapları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
“Beşinci Düğme” ve “Soğuk Taht” kitaplarınız, fantastik türün temsilcisi olacağınızı gösterirken birden, öykünün tüm tür ve türevlerini barındıran Asılsız Hikâyeler’le çıkageldiniz. Neden böyle bir tercih?
Aslında üç kitabımda ortak bir çizgi yok. “Soğuk Taht” fantastik olmayacak kadar gerçekçi. Her kitapta farklı bir yol izledim çünkü yeni bir şeyler yazmak daha heyecan verici. Ayrıca bu sayede kaleminiz için sınır yoklaması yapabiliyorsunuz. Başka hangi şekillerde yazabilirim düşüncesidir benim için aslolan.
Edebiyat öğretmenlerinin öykü konusunu işlerken kullanabileceği kaynak kitap mahiyetinde “Asılsız Hikâyeler.” Böyle bir amacınız var mıydı kitabı yayına hazırlarken?

Edebiyat öğretmenleri açıkçası aklıma gelmemişti. Beni cezbeden, her öyküye yeni bir iskele kurma fikriydi. Bu fikri konuştuğumuzda sanırım beni heyecanlandıran kısmı buydu. Kitap bittikten sonra, pekala bir kaynak olarak kullanılabileceğini gördük. Her eser basıldıktan sonra yazarıyla hayati bağlarını keser. Tek başına var olmayı hak eder artık. O yüzden isteyen, istediği şekilde kitabı yorumlayabilir.
Tekniğin ağır basması kitap için bir tehlike teşkil edebilir. Yayın öncesi Asılsız Hikâyeler için böyle bir endişe duydunuz mu?
Duymadım. Çünkü yazarken sanatsal yönünden ödün vermedim. Sonuna bir açıklama eklenmeseydi kim bilirdi her öykünün farklı olduğunu. Okurlar bu yönünü bildikleri için dönüp dönüp bir daha öyküleri kurcalıyorlar. Yoksa ağır basan hiçbir teknik bilgi yok “Asılsız Hikâyeler”de.
Teknik bilgi yok evet, haklısınız. Sormak istediğim şu: “Asılsız Hikâyeler”in sonuna geldiğimizde hayli şaşırıyoruz. Çünkü karşımızda bir prospektüs. Tekniğe olan vurgunuz, okurdan ziyade yazar adaylarına mesaj gibi. Salt okur, bir kitabın tekniğiyle ilgilenir mi sizce? Her öykü farklı teknikle yazılınca bir kopukluğa neden olur mu yoksa aksine bu farklılık okurun ilgisini taze mi tutar? Neden bir prospektüs, diye soralım ya da.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19151/her-oyku-icin-bir-iskele-kurdu.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.