- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
HERKESTEN SONRA GELEN
Emir Gürdamur’un hikâyeleri
06 Nisan 2019 Cumartesi 10:53
Hikâye son yıllarda edebiyatımıda en revaçta olan türdür, desek hata olmaz. Genç hikâyecilerimiz peş peşe kitaplar yayınlıyor. Edebiyatımız yeni hanım hikâyeciler kazanıyor.
Emir Gürdamur, belki de biraz geç olarak geçen sene ilk kitabını yayınladı. Elbette dergilerde yayınladığı hikâyeler için bu söylenemez. Belli başlı dergilerde epey zamandır hikâyeleri yayınlanıyordu. İlk kitabı göz dolduran Gürdamur, ikinci kitabıyla kendisiyle ilgili kanaatleri pekiştirdi.
Dili, üslubu, tarzı olan kendi hikâyesini kuran bir yazar Emir Gürdamur.
İlk hikâye “Herkesten sonra gelen” şu cümlelerle başlıyor: “Yağmur dineli çok oldu. Ama şehrin yüzünde ıslak bir ifade asılı kaldı. Gri ve uzun. Çarpık ve yersiz. Yine de ona dair bir nefreti çoğaltmıyor. Eve gidiyorsun. Ellerinden, gözlerinden dudaklarından yayılan çürük kokuları eşliğinde. Kaldırımlar boyunca pek çok yüze basarak, pek çok anlamı sağa sola iterek. Birbirinden habersiz çehreleri, aynı hırçın rüzgârla tarayıp kardeş kılıyorsun. Adımlarındaki çalım, varsın bu zanaattan kimsenin haberi olmasın diyor.”
Bu başlangıç bile bütün kitabı okuma şevki veriyor.
Kitapta yer alan 15 hikâye gerçekle gerçek ötesi (hatta bazan fentezi) kişiler çizilerek, olaylar anlatılarak sağlam bir bütün oluşturuyor.
İnanmak sonu gelmez bir tevildi.
Gece kendi boğuk sesiyle geldi.
Sonra sen geldin. Ellerim toprağa alıştı.
Uzun boylu bir adam olarak yaşadı.
Boş bir sandalye ile karşılıklı oturmaktaydı.
Bunlar Gürdamur’un bazı hikâyelerinin ilk cümleleri. Kısa ve keskin ve her biri başlıbaşına hikâye vaad eden cümleler. Şiire doğru giden bu cümlelerin hikâyelerin ilk cümleleri olarak bile önemli olduğunu düşünüyorum. Bazan sizi hikâyeyi sonuna kadar okumaya davet ediyor, bazan da bir hikâyelik tahayyüle sevk ediyor.
Emir Gürdamur’u okurken zihnimiz Tarık Buğra’nın hikâyelerine gidip geliyor. Büyük ustalar muhayilemizi tazeler. Geçen sene Tarık Buğra yılı idi. Gürdamur Herkesten Sonra Gelen’le Tarık Buğra yılını devam ettiriyor adeta.
Sadık Okur
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.