- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
24 Ekim 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara12°C
- İzmir18°C
- Konya8°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep14°C
HİKÂYE SORUŞTURMASI: YAZARLARA SORDUK!
Bûtimar Dergisi'nin 9-10. sayısında önde gelen hikâye yazarlarıyla yapılan hikâye soruşturmasını istifadelerinize sunuyoruz. Şeyma Subaşı'nın soruşturması.

13 Mart 2021 Cumartesi 14:15
SELVİGÜL KANDOĞMUŞ ŞAHİN
-Bir kurmaca metnin doğuşu sizde nasıl gerçekleşir?
Kurmaca metin derken eğer öyküden bahsediyorsak, öykü kalemime gelmeden önce uzun süre dikkatimi çeken, beni etkileyen, yüreğimi yaralayan, toplumsal veya insanî bir konu üzerinde düşünür ve onunla ilgili değişik duygu halleri yaşarım. Bu süre uzun olabilir, kısa da olabilir ama yazacağım öykü önce içimde gezinir. Vakti geldiğinde öyküyü yazmaya başlarım ve biter. Ama bitmemiştir aslında demlenme dönemi, kurmaca metin üzerinde editörlük yapacağım dönem başlamıştır.
Öncelikle kurmaca metin hayatın damarlarından süzülüp gelmeli diye düşünüyorum. Ama yaşanılan her ne ise olduğu gibi anlatılamaz. Sanatsal yapıt olarak metin oluşturulurken, yaşanılan trajedi, sıradan bir olay, bir yıkım veya herhangi yaşanmışlık kurgusal metin olarak tasarlanmalı ve yazınsal kurgusal işçilik yapılmalı. Edebiyatın, sanatın imkânları kullanılarak imgesel anlatımla her dönemin yazınsal ve estetik kaygıları da göz önünde bulundurularak, kurgu ile gerçeklik içiçe geçirilerek, bütünsel, estetik, etik, sözün ve anlatının zirve yaptığı edebi bir yapıt oluşturulur. Bu daha çok öykü olabilir, roman olabilir. Kurmaca metin adeta plastik bir yapı gibi yazarın elinde istenildiği ölçüde estetik anlamda olgunluk aşamasına taşınarak değiştirilir, dönüştürülür. Yazar karakterleri, yerleri, olayları kurmacanın tüm imkânlarından yararlanarak anlatır ve edebi eser anlamında bir ürün ortaya koyar.
“Bir yazar malzemesini doğrudan kendi kafasından, bir başka ifadeyle kendi müşahedelerinden çıkarmadıkça okunmaya değer değildir” diyerek anlamlı ifadelerle yazıyla, yazar arasındaki ilişkiyi ifadelendirmeye çalışır Schopenhauer, ‘Okumak Yazmak ve Yaşamak Üzerine’ adlı kitapta. Bu bağlamda şunu ifade edebiliriz; kurmaca metnin yazarın muhayyilesinden, yazarın dünyasından özgün bir ırmak gibi doğal bir akışla akarak yazıya aktarılması gerekir. Yine mezkûr metnin, dönüşmesi, terbiye olması ve yine yazar tarafından edite olması gerekir. Kurmaca metnin yazıldıktan sonra sıcağı sıcağına yayınlanmasını da doğru bulmadığımı söylemeliyim. Her metnin bir demlenme süreci vardır. Bu yazının olgunlaşma evresi gibidir. İlham ile aniden sayfalara akan metin editöryal bir süreçten geçmeli ki kurmaca olarak yazıya aktarılsa bile demlenme sürecinde hataların ve eksiklerin görülmesi daha kolay olur.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/soylesi/hikye-sorusturmasi-yazarlara-sorduk-h43070.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.