- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
07 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara12°C
- İzmir16°C
- Konya10°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa20°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep18°C
HİLMİ YAVUZ'DAN: OKTAY RİFAT'I TASHİH ETMEK?
Yahya Kemal'in, Yenişehir'li Avni'nin, Tevfik Fikret'in, Recaizade'nin, Hamid'in, Akif'in, Namık Kemal'in dizelerini, Türkçe gerekçesiyle değiştirme önerisinde bulunduğunu biliyoruz, Sermet Sami Uysal'ın 'Yahya Kemal'le Sohbetler'inde üstadın, bu konuda ç

Bunlar bilinenler. Doğrusu benim de, bütün cesaretimi toplayarak gerçekten çok değerli bir şair olduğundan asla kuşku duyulması sözkonusu olmayan bir şairin, bir dörtlüğünü tashih etmek değil, ama alternatif bir öneride bulunmak istiyorum. Dediğim gibi, cür'etim ma'zur görülsün!
Şiir, Oktay Rifat'ın Yavuz Sultan Selim için yazdığı 'Mısır Dönüşü' şiirinin ilk dörtlüğü. Dörtlük şöyle:
'Doldur kadehimi, Hasan Can! Güneşe
Tutsam derimi, ısıtmıyor. Bu mintan
Kefenden daha soğuk! Versem ateşe
Girit ve Rodos'u, kızoğlankız, civan.
Buradaki 'derimi' kelimesinin yerine, 'tenimi' demek, daha uygun olurdu. 'Deri' insanın dışında birçok canlının bedeninin yüzeyi için kullanılır [mesela, 'yılan derisi' gibi]; oysa 'ten' sözcüğü, sadece insana atıfta bulunur. Dolayısıyla, dörtlüğün ikinci dizesinin ilk bölümü, 'Tutsam tenimi ısıtmıyor' olmalıydı, diye düşünüyorum.
Aynı dizedeki 'mintan' kelimesinin de, şiirin emperyal edâsına uygun olmadığı kanısındayım. Burada büyük bir sultandan, Yavuz Sultan Selim'den sözedildiğine göre, herkesin giyebileceği, sıradan bir giysi olan 'mintan' ['gömlek'] yerine, 'kaftan' daha anlamlı olurdu. Tahir'ül Mevlevî'nin 'Edebiyat Lügati'nden alıntılayarak söylersem, 'edânın müeddâ ile, yani lafzın mânâ, daha açığı üslûbun mevzu ile muvafık' olması bağlamında 'kaftan' kelimesi tercih edilseydi, şiirin emperyal edâsını daha da yoğunlaştırmak mümkün olabilirdi. [Ayrıca, kafiye düzeni de bozulmuş olmayacaktı: kaftan/ civan]. Dolayısıyla, dörtlük:
'Doldur kadehimi, Hasan Can! Güneşe
Tutsam tenimi, ısıtmıyor: Bu kaftan
Kefenden daha soğuk! Versem ateşe
Girit ve Rodos'u, kızoğlan kız, civan'
olsaydı, diyorum. Ne dersiniz
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.