- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
HÜSEYİN AKIN: “KALAN SAĞLAR” ŞİİRDE BULUŞUYOR
11 Mayıs 2021 Salı 13:34
Hayat olanca ağırlığı ile üzerimizde. Sanki herkesin yaşamak için değil de üstesinden gelmek için bir hayatı var. Bu yüzden gerçeklik kelimesini ve onun türevlerini sevmiyorum. Bunun “realite” diye hiç hazzetmediğim değişik bir versiyonu da var. Kim bu sözcüğü kullanırsa size, bir şeylerle tahakküm kuruyordur sanki. Yani “işine geliyorsa bu budur, bundan ötesi yoktur” der gibi ağzınızı kapatmak için icat edilmiş sanırsınız bu kelimeyi. Hâlbuki (oysa ben “hâl bu ki” diye başlayan bir girişi daha çok severim) hayatı bu denli gergin, gerilimli hâle getiren onu cümle içinde yanlış kullanma alışkanlığımızdan başka bir şey değildir. Her neyse (bu geçiştirme ifadesinden de oldum olası hoşlanmam, fakat klişeleşmiş yazma (pi)yasalarına uymak zorundayız).
Şair Dertli gibi dertli dertli konuşmanın tam sırası: “Tek başına olsam şaha gedaya kul olmam / Viran olası hanede evlad-ü iyal var.” Elimden gelse lügat parçalamak şöyle dursun realite denilen şeyin ötesine geçmek için lügatleri bile parçalarım. Aslında bunun için insanın elinde çok şey var. Diğerlerini bir kenara bırakalım sadece şiir bile omuzlarımıza çöken ve gerçeklikle beslenen hayata yeterli bir cevaptır. Bu durum bizi şiirle ilgili çok yalın bir tanıma bile götürebilir: “Şiir hayatın ağzının payını vermektir.”
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/7073759/huseyin-akin/kalan-saglar-siirde-bulusuyor
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.