- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
07 Kasım 2025- İstanbul19°C▼
- Ankara19°C
- İzmir19°C
- Konya18°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep21°C
HÜSEYİN ÖZTÜRK'TEN: BALKANLAR'IN MAKUS TALİHİ GÖÇ
Bu haftaki kitabımız, yüzyıldır çilesi bitmeyen, daha doğrusu Osmanlılar çekildikten sonra; "huzur, güven ve istikrarın" hasretle beklendiği Balkanlar'a ait.

Yalnız böylesine dehşet verici olayların sahiplerinin insan olması ve halen insan sıfatıyla toplumun içerisinde yaşıyor olmaları, hakikaten aklın ve dimağın kabul etmediği bir şey. Bu noktada insan donuyor.
*
Neyse geçelim ve kitaba dönelim. Yıldırım Ağanoğlu göçü anlatırken şunları söylüyor:
"Balkanlar'dan veya başka topraklardan göç, insanın köküyle bağının koparılmasını da içinde barındırmaktadır.
İnsanın hayat hakkını elinden alma, boyun eğdirme, göç, şiddet kullanma ve son aşamada savaş olarak şekillenen silsilenin, belki en haysiyetsiz merhalesi göçe zorlamadır.
Osmanlı Devleti'nin sivil nüfusunun dörtte biri Balkanlar ve Kafkaslar'da meydana gelen etnik ve dinî soykırım ile buna bağlı gerçekleşen göçler neticesinde eksilmiştir. Bu yaklaşık 5 milyon insana tekabül etmektedir.
Bu kadar masum insanın hayatını kaybetmesinin sebeplerine, medeni ülkeler olduğunu iddia eden Batılı tarihçilerden birkaçı haricinde kimse değinmemiş ve Batı kamuoyunda sadece milyonlarca Ermeni ve Rum'un vahşi Türklerce (!) öldürüldüğü iddiası yer almıştır."
¥
Evet, 1912 yılında koca bir Rumeli, dünya tarihinde bir vahşet ve zulüm örneği veren Balkan Hıristiyanlığı tarafından, kan pıhtısına dönmüş bir ceset halinde göç etmiştir. Bütün Rumeli, şehirleriyle ve insanlarıyla aynı şeyi yaşamıştır.
Üsküplüler, Manastırlılar, Yenişehirliler, Filibeliler ve bütün bir Rumeli; Azrail, görmüşçesine korku ve dehşet içerisinde anavatana doğru; aç, çıplak, hasta ve yaralı olarak gelmeye çalışmış, gelebilen gelmiş, gelemeyenler ya yollarda düşüp ölmüş ya da düşman süngüsü ile şehit edilmiştir.
Öyle acı olaylar yaşanmış ki; bir Sırp'ın, bir Bulgar'ın, bir Yunanlının eline geçen bir Türk, hep ilk atış hedefinde olmuş, yahutta kütle halinde imha edilmişler.
Doğu Makedonya'nın Radoviç ilçesi ile İştip vilayeti arasındaki iki tepenin arasında bulunan derede 200 bin Türk'ün şehit edildiği günümüzde halen konuşulmakta ve oralara gelen gidenlere gösterilmekte.
Eser hakkında bilgi için: İz Yayıncılık,
(212) 520 72 10
10.12.2012 Yeni Akit
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.