- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul14°C▼
- Ankara10°C
- İzmir13°C
- Konya7°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa16°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep13°C
HÜSEYİN ÖZTÜRK'TEN: BEYAZ ŞEHİR SİİRT (1)
Siirt yolculuğumuz sürecek. Yemekle içmekle pek aram olmadığı için gördüklerimi, duyduklarımı, izlenimlerimi, araştırmalarımı paylaşayım.

*
Evet, Yavuz'un anlattığı beyaz şehir Siirt'ten geriye kalanlar arasında misafirperverliklerini yürekleriyle yapan güleryüzlü insanları görmek güzeldi.
Artık dinleri ve dillerine müdahale edilmediği için milli ve dini değerlerini yaşamanın sevinciyle daha mutlular.
*
Şimdi de bu beyaz şehrin tarihine özetle bakalım.
Siirt'in İslam topraklarına katılışı; "el-Cezire'nin Fethi"yle başlıyor. Hal böyle olunca "el-Cezire neresidir" sorusuna cevap vermek gerekir.
Bu cevabı Doç. Dr. Mevlüt Koyuncu veriyor:
"El-Cezîre bölgesi, Dicle ile Fırat nehirleri arasında kalan yerin yukarı kısmına verilen addır. Bu bölge yukarı Mezopotamya olarak da isimlendirilir.
Köklü bir geçmişe sahip olan bu bölge, dünya tarihi ve medeniyeti açısından oldukça önemlidir.
Anadolu, Suriye ve Irak üçgeni arasında kalan, mümbit bir yerleşim merkezine ve stratejik öneme sahip olan el-Cezîre'de, İslâm öncesi pek çok devletler (Babilliler, Asurlular, Hititler, Persler, Büyük İskender, Selefkiler, Romalılar, Bizans ve Sasaniler) yaşamışlardır.
Suriye ve Irak'ı fetheden Müslüman Arapların gözü bu bölgeye çevrilir. Nitekim Hz. Ömer, el-Cezîre'nin fethini Iyaz b. Ganem'e havale eder.
İyaz b. Ganem, Halid b. Velid'le beraber bölgede pek çok yerleri ele geçirirler. Böylece adı geçen yer, İslâm hâkimiyetine girmiş olur.
Hz. Osman döneminde ise ayrı bir eyalet haline gelen el-Cezîre bölgesine Arap kabileleri iskân edilir.
Bu itibarla yerli halk, Müslümanları yakinen tanıma imkânı elde eder. Ayrıca İslâm Dini, yerliler arasında yayılma imkânı bulur.
Özellikle el-Cezîre'nin fethi, İslâm Dini'nin kuzeyde ve doğuda yayılması ve medeniyetin gelişmesi açısından oldukça önemlidir.
639'da el-Cezire'nin fethinden sonra Siirt'in yönetimine Sahabeden Hişşam oğlu Hakem tayin edilir."
Osmanlı dönemi yarına.
26.09.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.