- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
07 Kasım 2025- İstanbul18°C▼
- Ankara21°C
- İzmir22°C
- Konya18°C
- Sakarya21°C
- Şanlıurfa27°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep27°C
HÜSEYİN ÖZTÜRK'TEN: GAFLET KURBANI BALKANLAR
Aylardır Balkan'larla ilgili bir araştırmanın içerisindeyim ve tabiri caizse hemen her hücremde bir Balkan sızısı var. Her seferinde soruyorum. "Bu topraklar nasıl kaybedilir" diye.

¥
Bu yıl, içeridekilerle dış düşmanların iş birlikleri sonucu Balkanlar'dan çekilişimizin veya çekilmek zorunda kalışımızın yüzüncü yılı.
Ne devletten ne de sivil toplum kuruluşlarından; "Biz bu Balkan'ları hangi sebeplerden kaybettik" diye ses çıkmadı.
Bazı üniversiteler Balkan'lar üzerine sempozyum yaptılar ve durum tespitinde bulundular ama yeterli olmadı.
Bugün hükümetin etrafını çeviren şeytan üçgeni, işte bundan yüz yıl önce, Osmanlı hükümetinin de çevresini sarmış; "akı kara," karayı ak" göstermişti.
¥
Dönemin canlı şahitlerinden ve İttihatçıların içerisinde kalmış dürüst insanlardan biri olan Emir Şekip Aslan şunları yazıyor:
"Rum, Slav ve Bulgar ırklarından oluşan Balkan'lardaki Hıristiyan unsurlar arasındaki çekişme şiddetlenince; Sultan II. Abdülhamid döneminde Osmanlı Devleti'ni o bölgeden çıkarmak isteyen Rusya, onlar arasında birlik kurabilmek için çok uğraştıysa da Abdülhamid dehası ve uyanıklığı ile onlar arasında ittifak yapılmasına sürekli engel olmuş ve bazen birini bazen de diğerini finanse etmişti.
Gücüne güvenen İttihat ve Terakki Cemiyeti ise Meşrutiyetin ilanı ile saltanatı sona erdirdiğini sanıp, özellikle dış siyasette tabir yerindeyse tamamen uyudu.
Hatta başlangıçta; Bulgar, Yunan ve Sırp'ların Osmanlı'ya karşı hareketlerinin temel sebebini, sadece Osmanlı idaresinin kötü olmasına bağlayan cemiyetin bazı üyeleri, Osmanlı idaresi düzene girerse, onların da sükûna ereceklerini düşünüyorlardı."
Bir örnek daha:
İttihat ve Terakki yönetimi, Sultan II. Abdülhamid tarafından her zaman körüklenen Balkan Devletleri arasındaki anlaşmazlıkların en önemlisi olan "Kiliseler Meselesini" 3 Temmuz 1911'de çıkarttığı bir kanunla çözdüğünü sanmıştır.
Ancak Balkan Devletleri, İttihat ve Terakki yöneticilerinin bu kanunu umursamadılar bile.
Böylece Abdülhamid'in güttüğü Balkan siyaseti, İttihat ve Terakkicilerin yüzünden kaybedildi ve Balkan milletlerinin ittifak etmelerine yaradı.
Köfte, YÖK, Milli Eğitim, medya ve Balkan'lar yarına.
06.11.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.