- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara15°C
- İzmir16°C
- Konya14°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa21°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep17°C
HÜSEYİN ÖZTÜRK'TEN: NECİP FAZIL'DAN ABDURRAHİM KARAKOÇ'A MEZAR NASİBİ
Kim bilir kimin arka toprağı hangi beldede nerede Necip Fazıl'a nasip olmayan nasip oldu Abdurrahim'e Vasiyeti yazmak, söylemek, duyurmak kolay amma Esas onu yerine getirecek adamları bulmak mesele. ¥ Madem her iki üstadı bir arada andık.

"Rahmetli Necip Fazıl'ın yazılı vasiyeti vardı. 'Beni efendimin yanına defnedin' diye. Fakat o yıllar darbe seneleri olduğu için bu vasiyeti yerine getirilemedi.
Tayyip Bey de bu mevzuyu iyi bilenlerdendir. Sanıyorum onun içinde bir ukteydi. Arvasi Hz.lerinin yanı Üstada nasip olmayınca, bir Necip Fazıl ve Arvasi dostuna nasip olsun babında düşünmüş olabilir kanaatindeyim."
¥
Doğrusu üstadın bu vasiyetinin yazılı olduğunu bilmiyordum meğer yazılıymış. Demek ki, Tayyip Bey'in de aklından hiç çıkmamış.
Abdurrahim Karakoç gibi bir üstad sevdalısı ve üstad kadar bu toplumun aklıselim sahibi insanlarının; iliklerine, yüreklerine, vicdanlarına, imanlarına hitabeden bir şairin, Arvasi Hz.lerine komşu olmasını ve kısmen de olsa üstadın vasiyetinin yerine gelmesini arzulamış.
Eh insan budur işte. İster Başbakan, ister hamal olsun. Eğer kişi insan olma haysiyetini yok etmemişse, nerede ve hangi konumda olursa olsun, böyle "ince ve inci" kıymetindeki meseleleri hallediyor ve düşünüyor.
Abdurrahim ağabey sağlığında bana yetki vererek demişti ki;
-"Hüseyinim! Sen benim adıma istediğini yaz, senin söylediğin benim söylediğimdir."
Ben de bu yetkiye dayanarak, Başbakanımızın vefasından dolayı Abdurrahim ağabey adına dualar gönderip, teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.
¥
Sözü Abdurrahim Karakoç'a bırakmalı. "Hatırlamak Üzerine" başlıklı 1985 tarihli yazısında şunları söylüyor:
"Bir sevgili, bir okul arkadaşı, bir askerlik arkadaşı, bir hapishane arkadaşı, bir hastahane arkadaşı olabilir. Ya da bunlara benzer candan bir gönül dostu.
İş görürken, kitap okurken, caddede yürürken, yatarken veya herhangi bir yerde yıldırım düşer gibi düşer aklınıza. Özlemle beraber bir sızı duyarsınız benliğinizde.
Geçmişte yaşadığınız, bir daha dönemeyeceğiniz, göremeyeceğiniz yıllara götürür sizi. Acı günler bir yana, tatlı günlerin de acısını duyarsınız.
Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe. Toprak mı vefalı, yürek mi vefalı bilmiyorum."
Sevgili ağabey, her ikisi de vefalı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.