- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara11°C
- İzmir14°C
- Konya10°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa17°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep14°C
HÜSEYİN ÖZTÜRK'TEN: SAĞ YANIM CAMİLER SOL YANIM HEYKELLER
Üsküp şehrini ikiye bölen Vardar Nehri’nin bir yanı eski Üsküp, yani Müslüman nüfusun yaşadığı bölge, diğer tarafı ise Hıristiyan nüfusun yaşadığı yerdir.

Yine köprünün üzerinden sola yukarı doğru baktığınızda, Vodna Dağı’nın 1066 metredeki doruğunu görürsünüz. İşte bu dorukta 13 katlı dev bir Haç vardır.
Yeri gelmişken bir hatırlatma daha yapayım.
Taş Köprü’nün sol ayağının bittiği yerde Burmalı Camii varmış. Şimdi sadece temellerinden bazı kalıntılarını görmek mümkün.
Bir başka cami mimarisinde görülmeyen burmalı minaresiyle Burmalı Camii, Osmanlı döneminin en güçlü zamanında Karlı İli Mehmed Bey tarafından yaptırılmış ve asırlarca Taş Köprü’ye yoldaşlık etmiş.
¥
Evet tekrar heykellere dönecek olursak, sağ tarafta başta kanalizasyon olmak üzere alt yapı kevgire dönmüşken, sol taraf heykellerle halen süslenmeye devam edilmekte.
Şehrin sol kesimindeki “İskender” heykelleri hakikaten çok şaşırtıcı. Güya Yunanlılara karşı yapılmaktaymış.
Yunanlılar diyesiymiş ki, “İskender bizim oralı.” Makedonlar da diyesiymiş ki, “İskender bizim buralı.” “Oralı” “Buralı” tartışması, Makedonya’ya epeyce pahalı olmuş.
Hele Müslüman kesimin yaşadığı eski Üsküp’ten sol tarafa geçerken bir heykel yapmışlar ki, yukarı bakmaktan boynunuz tutulabilir.
Neyse söyleyeceklerim bunlar değildi. Şu değerlerin altını çizmek isterim.
¥
Üsküp veya Balkanlar’ın neresine giderseniz gidin, tüm tarihi eserlerin Osmanlılar tarafından yapıldığını görürsünüz ve bütün eserlerin “insan merkezli” olduğuna şehadet edersiniz.
Osmanlı bulunduğu yerlerde sadece cami, hamam, han, çarşı, medrese, köprü, yol, inşa etmemiştir.
Hıristiyan veya diğer inançlara mensup insanların ibadethanelerini de inşa etmiş ve üstelik onların istediği mimariye göre yaptırmıştır.
Osmanlı bir vakıf medeniyetidir ve ayak bastığı her yere hizmetini bu medeniyet çerçevesinde götürmüştür.
İşte Üsküp’teki çarşılar, hanlar, hamamlar ve benzeri hizmet binaları vakıf eserleridir.
Bu anlayış; ister Müslüman, ister gayrimüslim olsun, tüm insanlık adına bir barış ve kardeşlik sözleşmesi değil midir?
07.09.2012 Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.