02 Mayıs 2024
  • İstanbul12°C
  • Ankara12°C

HÜSEYİN YAĞMUR: ATATÜRK'Ü GÜNLÜK POLİTİKAYA ALET ETMEK (2)

Hüseyin Yağmur: Atatürk'ü Günlük Politikaya Alet Etmek (2)

06 Ağustos 2020 Perşembe 13:02

Bir  ülke ve onun halkı bir kalıba dökülüp derin dondurucuya konulamaz. Bunun aksi bir  takıntı, bilime fenne ve sosyolojiye de aykırı olan, karşılığı ancak tıp terimleriyle izah edilebilecek bir ruh halidir.

 Bu konuyu izah etmek için somut örnekler vermeye  devam edelim:

1) CAMİLER KANUNU: 1935'te çıkan ‘Camiler Kanunu', 500 metre mesafede iki camiden birinin yıkılmasını öngörüyordu. Diyanet İşleri Başkanlığı özellikle bütçede tasarruf maksadıyla bazı küçük camilerin kapatılmasını emretmişti. Böylece 1927'yi takip eden 23 yılda yüzlerce cami ibadete kapatılmıştı. Hatta II. Dünya Savaşı bahane edilerek devlet camilere el koyacak ve askeriyenin emrine vermiştir. Kimisi buğday deposu olarak, kimisi asker alma dairesi, kimisi de askeriyenin atları için ahır olarak kullanılmıştır (Armağan,2011).

2) EZAN KANUNU: 1932 yılından itibaren Arapça ezan okuma yasağı getirilmiş, 1939 yılından itibaren de bu kanuna uymayanlara para ve hapis cezası getirilmişti. (Özdemir,1995:127). 1950 yılına kadar ezan, tam 18 yıl boyunca “Tanrı Uludur, yoktur başka tapacak” şeklinde okunmuştu.

3) ŞAPKA KANUNU: 25 Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "Şapka İktisası Hakkında Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından men edildi. Kanun, 28 Kasım 1925 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Devamı: https://www.yenisoz.com.tr/ataturk-u-gunluk-politikaya-alet-etmek-2-makale-48464

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.