29 Nisan 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara14°C

İBRAHİM KİRAS: SOĞUK SAVAŞ YILLARINDA ‘STALİN’İN ŞEYHİ’

Osmanlı asırlarında Bedreddin konusunda gördüğümüz birbirine zıt değerlendirme ve görüşler cumhuriyet devrindeki manzaranın tam aksidir.

İbrahim Kiras: Soğuk Savaş yıllarında ‘Stalin’in şeyhi’

17 Ağustos 2019 Cumartesi 10:30

Daha önce Bedreddin’i sevenler Şeyh’in özetle isyan etmediğini ve Varidat’daki görüşlerin İslam dışı olmadığını savunurlarken karşıt görüştekiler Bedreddin’in isyana önderlik ettiğini ve Varidat’ta dile getirdiği fikirlerin dinsizlik olduğunu ispatlamaya çalışıyorlardı.

Cumhuriyet devrinde bu tersine döndü. Daha doğrusu “Bedreddin’i sevenler”kategorisi büyük ölçüde değişti. Devrimci fikir ve eylem geleneğine tarihte dayanak arayan solcu aydınlarımız klasik kaynaklarda Şeyh’i kötülemek için dile getirilen iddiaları Bedreddin’in hasletleri olarak benimsediler.

Nazım Hikmet’in “Destan”ının etkisiyle devasa boyutta bir “Sol Bedreddin” literatürü oluşurken, bu literatürün dolaylı etkisiyle de bu sefer sağda “anti-Bedreddin” bir literatür gelişti.  Zira solcu aydınlar “ihtilalci, sosyalist ve materyalist” bir Bedreddin resmi çizerek bu Osmanlı kazaskeri, fıkıh bilgini ve mutasavvıfını adeta Dev-Genç’in 15. yüzyıldaki kurucusu gibi görüp göstermeye başlayınca sağcılar da solcuların çizdiği resimdeki “ihtilalci, sosyalist ve materyalist” Bedreddin’e düşman oldular. İki kesim Bedreddin’in kimliği hakkında hemfikirdi. Aralarındaki tek fark bir cephenin ihtilalci, sosyalist ve materyalist olmayı olumlu, diğerinin olumsuz görmesiydi.

Ama netice itibarıyla ihtilalci, sosyalist ve materyalist Bedreddin kimliği, sağcı veya solcu olsun, aydınların ekseriyeti için adeta mütearife haline geldi. Bütün tahliller ve değerlendirmeler bu kabulün üzerinde yapılır oldu. Elbette sufi çevrelerdeki dar çerçeveli neşriyatın yanısıra az sayıdaki bilimsel/akademik çalışmayı bunun dışında tutarak söylüyorum. Fırsat olursa daha sonra ayrıntılı şekilde değinmek istediğim bu kategorideki objektif çalışmalar her ne kadar son zamanlarda sayıca ve nitelikçe artmış olsa da okuryazar kitlenin zihnindeki algının Soğuk Savaş döneminde çizilmiş olan resmin etkisini taşıdığı kolaylıkla görülebiliyor.

***

Soğuk Savaş sözünü boşuna kullanmadım. Bedreddin’i komünistlerin kendilerine bayrak yapma çabaları milliyetçi/muhafazakâr aydınlarda bir reaksiyon oluşturmuş görünüyor. İbrahim Hakkı Konyalı’nın “Stalin’in şeyhi” yakıştırması bunun ifadesi olmalı. Bu reaksiyon Osmanlı resmî tarih anlatısındaki suçlama ve karalamaların esas alınmasını ve Taşköprîzade, Gelibolulu gibi isimler başta olmak üzere, meseleyi resmî anlatıdan farklı değerlendiren ciddi kaynakların tamamen yok sayılmasını getirmiş görünüyor.

Devamı: https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/soguk-savas-yillarinda-stalinin-seyhi-11034

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.