04 Kasım 2025
  • İstanbul19°C
  • Ankara17°C
  • İzmir20°C
  • Konya18°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa24°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep21°C

İKİ PADİŞAHI DA TAHTTAN İNDİREN ŞEYHÜLİSLAM

İbrahim Akkurt'un 'Fetvanın Gücü' adlı kitabı, Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi ve onun mevkisi üzerinden değişimin geldiği boyutu yansıtıyor. Fadime Türkölmez yazdı.

İki padişahı da tahttan indiren şeyhülislam

ibrahim-akkurt
İbrahim Akkurt'un 'Fetvanın Gücü' adlı kitabı, Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi ve onun mevkisi üzerinden değişimin geldiği boyutu yansıtıyor. Fadime Türkölmez yazdı.

 

İnsanlar, isimleri ile çağrılsa da yaptıkları ile anılıyorlar. Kim olduğunuz, mevkiniz ve makamınız da sizi eliniz ve dilinizin yaptığından kurtaramıyor. Tıpkı Hasan Hayrullah Efendi'nin 'Şerrullah Efendi' olarak tarih sayfalarında aldığı yer gibi. Aslında devlet-i âlinin en kıymetli makamının sahibi bir zatı muhterem olan Hayrullah Efendi; kendi kısa, insancıl ve bencil hikayesi ile bizlere insanlardaki değişimlerle beraber makamların içinin de nasıl boşaltıldığını gösteriyor. Şöyle ki seyhülislam İslam hukukçuları arasındaki ihtilafları çözebilen âlimlere verilen bir şeref unvanı iken sonraları kargaşanın dayanakçısı olup çıkmış. Yani bir makam, insana verilen bir paye iken insan kendi elinin yaptığının esiri olup onu yapmak istediğine oyuncak etmiş.


Tüm bunlar Osmanlı tarihi içerisinde ilk resmi darbe olarak nitelenen Sultan Abdülaziz'in hal meselesindeki fetvanın ve o fetva makamının konumu etrafında ortaya çıkıyor bir anlamda çünkü bu olay, Osmanlı tarihinde dış güçlerin etkisi ile gerçekleşen klasik bir darbe olmanın ötesinde din adına var olan bir devletin din adına en yüksek makamı tarafından hal edilmesi aynı zamanda. İbrahim Akkurt'un ele aldığı konu bize şeyhülislamlık gibi bir makamın kişisel çıkarlar, duygular uğruna nasıl kendini imha ettiğini de gösteriyor. Akkurt'un Yeditepe Yayınları'nca kitaplaştırılan Fetvanın Gücü adlı tez çalısması, Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi ve onun mevkisi üzerinden değişimin geldiği boyutu yansıtıyor. Akkurt kitaba şeyhülislamlık kavramını inceleyerek başlıyor ve görüyoruz ki bu unvan aslında dağıtılan bir şey değil, bizzat ilim deryasından nasiplenenlerin kazanabildikleri bir cevher ancak Molla Fenârî ile başlayıp Mehmed Nuri Medeni Efendi ile biten şeyhülislamlık giderek hukukun siyasallaşması olup çıkmış. Bu nedenle de bir padişahı tahtan indirmek için basamak olarak kullanılmış ve her siyaset oyunu içerisinde olduğu gibi dış tehdit iç işlerini karıştırıp istediğini elde etmiş.

 

Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/17697/iki-padisahi-da-tahttan-indiren-seyhulislam.html

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.