- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
İSLÂM, İNSANLIĞI SAHTE TANRILARDAN KURTARMAKTIR
Ahmet Tâlib ÇELEN
14 Kasım 2022 Pazartesi 11:29
Başta eğitim müesseseleri olmak üzere insan psikolojisini etkileyebilecek bütün vâsıtalarla Türkiye bir puta tapıcılık telkin ve propagandasına mârûz bırakılıyor.
Günümüz şartlarında bile bundan kaçacak yer bulunmuyor maalesef. Felâketin farkında olanların, sancısını duyanların sesi de çok cılız kalıyor. Millet olarak azgın bir selin önünde sürükleniyoruz. Son zamanlarda bir büst ve o büste âit ilkeler karşısında secdeye benzer hareketler şeklindeki puta tapıcılık ritüelleri imam hatip ortaokullarına kadar sokuldu. “Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!” diyecek cesur insanlar da kalmadı. Allah sonumuzu hayretsin!
S. Ahmet Arvasî merhûmun eskimeyecek bir yazısının tam zamânıdır:
İSLÂM, İNSANLIĞI SAHTE
TANRILARDAN KURTARMAKTIR
Bütün insanların sözlüğünde “Tanrı” kavramı vardır. Fakat ne yazık ki, insanların ve cemiyetlerin farklı idraki, bu yüce gerçeği ifadeye kalkıştığı zaman, “Hak ile bâtılı” karıştırmaktadır.
Hayretle müşahade ediyoruz, insanların büyük bir ekseriyeti “Yaradan” yerine “yaratılmışları” tanrı edinmiş durumda… Yavaş yavaş sönerek “sıfır”a, “hiç”e (Nirvana’ya) yönelen Budist’lere bakın; kobra yılanı önünde secde eden Hindu kadını dehşetle seyredin; ‘Benim tanrım Şeytan’dır” diyen “seks yıldızı”nı ibretle görün. Sakız ağacına, ateşe tapınanları hüzünle öğrenin… Bu, dün de böyle idi. Zeus, Apollon ve Afrodit heykelleri önünde dua eden Eski Grek, bunların sadece adlarını değiştirerek tapınan Eski Romalı, yüce bir insanı ve peygamberi annesi ile birlikte “Allah’a ortak koşarak”, Eski Grek ve Roma dönemindeki “tanrılar ailesine” benzeten Hıristiyanlar, Peygamber tebliğlerini, kavmî bir egoizmle değiştirerek Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ı, sadece “İsrail’in Yahovası” haline getiren hahamlar ve daha niceleri, maalesef “dînin âlemşümûl gerçeğini” örtmeye sebep olmuşlardır. İslâm sözlüğünde “küfür”, gerçeği örtüp gizlemek demektir. “Kâfir” de gerçeği örtüp gizleyen kimse…
İşte İslâm, beşeriyetin bu dramını görüp onu, sahte mabutların pençesinden kurtararak “Allah’tan başka ilâh yoktur” şuuru içinde yüceltmektir. İleride genişçe ele alacağımız için, şimdilik kısaca belirtelim ki, İslâm’da “Şeriat” müminleri dışından kuşatarak, “Tasavvuf” içinden fethederek her türlü “açık” ve “gizli şirk”ten korumak demektir. Yani, İslâm, bu “iki yol” ve “metod” ile insanlığı, sahte tanrılardan kurtarmak ister. Nitekim yüce ve mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de sevgili ve şanlı Peygamberimize şöyle emredilir: “De ki, ben ancak Allah’a kulluk edip O’na ortak koşmamak ile emrolundum. Ben, ancak O’na dâvet ederim. Dönüşüm de yalnız O’nadır.” (Er-Ra’d/36) İşte, “Şeriatı” ve “Tasavvufu” ile İslâm budur… Bunun dışındaki her türlü yorum ise saptırma…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.