- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul17°C▼
- Ankara18°C
- İzmir22°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep24°C
İSLAMÎ MODA DERGİLERİNİN AMACI NE?
Bugün sözde “İslamî” moda dergileri, dindar kadını kime güzel gösterme hizmetine soyundu? Prof. Kenan Gürsoy’dan duymuştum; “İnsanın kendi egoizmine meşruiyet kazandırmak için Allah’ı referans göstermesi şirktir!” demişti.

Ama kulluk bedel ister. Allah insanı iddiasıyla imtihan eder derler. İman ve kulluk bir iddiadır: “Nefis ve şeytanın rağmına, emanet ettiğin mülkü, senin için muhafaza etmeye ant içtim Allahım! Mülk senindir. İrademi iradene, nefsimi emrine teslim ettim!” demektir. Bu iddia ispatı gerektirir.
İşte tesettür böylesine bir kulluk şuurunun ispatıdır. O bir fantezi değildir. Her iki tarafı da razı etmenin aracı hiç değil! İnsan ya Allah'a aittir ya da onun dışındaki şeylere... Kendisini Allah'a ait hisseden, başkasının kendi üzerinde –O’nun rızası dışında- tasarruf etmesine razı olmaz.
Sözde “İslamî” moda dergilerinin hal-i pür melali ortada
Bugün sözde “İslamî” moda dergileri, dindar kadını kime güzel gösterme hizmetine soyundu? Kadının kendisine mi? O zaman başkasının görmesine ne gerek var? Kocasına mı? Başkasının görmesine yine gerek yok! Allah’a mı? Panter desenli, ışıl ışıl eşarplarla öyle mi? Resulüne mi? “Chanel Allure” parfüm ile hem de!
Kim kaldı geriye? Toplum... Yani dışarıdaki insanlar… Bu da haramdı bildiğim kadarıyla…
Yapılan işler hiç de “âlâ” değil
Müslümanların “best of”larını, kapitalizmin değer atfederek belirginleştirdiği ve saygınlaştırdığı değerler değil, aidiyetini belirlediği inancının ortaya koyduğu değerler oluşturur. Müslüman en iyisini giymek, en iyisini yemek, en iyisine binmek yerine, en doğruyu konuşmak, en iyi yardımı yapmak, en güzelini giydirmek ve en iyisini yedirmekle mükelleftir.
Yani, söz konusu dergilerin yaptığı tam bir felaket! İtibara alınmayacağımın farkındayım ama bir görev addettiğim için yine de söylüyorum: Gelin kadınlarımızı dünyevî ve nefsanî olanların “best of”larına değil, rıza-yı İlahi’ye matuf “best of”lara yönlendirin.
Hz. Fatıma ve Hz. Aişe annelerimiz, bu kıyafetlerinizle sahabe arasında dolaşmanıza izin verirler miydi?! Rasulullah (s.a.v), o sıktığınız parfümlerle, o bir kilometre ötelerden gözüken kıyafetlerinizle sahabe arasında bulunmanıza razı gelir miydi? Panter desenli örtülerde, “Gucci” parfümlerin refakatinde, bu gidiş nereye Allah aşkına?!
Bu dergilerin ve saf gönülleriyle onlara uyanların yaptıkları hiç de âlâ değil… Farkında değiller ama böyle yaparak hem dünyada hem de ahirette kendilerine çok a'da kazandırırlar!
Osman Sertuğ değindi
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.