- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
İSMAİL ÖZ: ADALET KAVRAMINI PLASTİKLEŞTİRMEK
Adalet, herkese çalışmasına ve fıtratına uygun olanı vermektir temel olarak.
19 Ağustos 2023 Cumartesi 13:44
Bugün komünizmden ilhamını alan ve neredeyse bütün ölçüleri sarsan eşitlik kavramı, çalışmasa da fıtratına uygun olmasa da herkese, her şeyin eşit bir şekilde “pay” edilmesini talep etmektedir.
Bu paylaşım; çalışanın hevesini kıran, çalışmayanı şımartan, risk alan ile yatağında uzanıp -sapı da yukarı çevrilmiş- armudunu ağzına bekleyeni aynı kefeye koyan bir adaletsizlik üzerine kuruludur.
Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adalet yürüyüşü” olarak tanımladığı ve adalet kavramının ne denli plastikleştirildiğinin ispatı olan o malum süreç, her “adalet” çağrısının aynı şey olmadığını çok açık olarak göstermiştir.
“Adalet” çağrısının yönünü ve şeklini belirlemeyen ama sadece soyut bir çağrıyı ifade eden bu yaklaşımlara sorulacak tek bir soru bile, çağrının paralize olmasına yetecektir.
Bugün de hâlâ aynı çağrıya devam eden CHP efkâr-ı umûmiyesinin şu soruya vereceği açık cevap -tabii verebilirlerse- her şeyi netleştirecektir.
Peki, kimin adaleti?
Ve kimden alıp kime vereceğiz?
Onların veremediği cevabın peşine biraz düşelim ve CHP’ye de tarihi bir hatırlatma yapalım.
Belki bundan sonra “adalet” kavramlarının içini doldurmalarına bir nebze de olsa katkı sunmuş oluruz.
Zira “adalet” uygulamalarının en mücehhez olanlarıyla bezeli bir Türk devletleri tarihi, İslam öncesi ve sonrası her dönemde dünyaya muhteşem örnekler sundu.
Orta Doğu devletler tarihini inceleyen Linda Darling, “adalet dairesi” kavramının Mezopotamya uygarlıklarındaki izlerini de incelemiş ve belirli sonuçlara ulaşmıştır.
Fakat “adalet” kavramını salt bir düşünce olmanın ötesine taşıyarak onu standarda bağlayan ve devlet yönetiminin kalbine oturtan Türkler olmuştur demek, abartılı olmayacaktır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.