M. Çetin BAYDAR
Diyanet işleri Başkanlığı’nın bu haftaki Cuma hutbesi “İyilik” konusundaydı.
"Nasıl yaşarsanız öyle ölür, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz." Hadis-i Şerifi de bu hutbe sırasında zikredildi.
Elbette ki hutbeler her cemaatte ayrı bir etki oluşturur.
Bu satırların yazarı olarak iki kelimeye odaklandım ki, bunları analize çalışacağım:
Önce kelimeleri zikredeyim: “İyi” ve “Nasıl”
Ve “bu kelimeler acaba hangi dilden yaşayan Türkçemize mal olmuş?” diyerek ilk soruyu kendi kendime sordum.
Kaynakları tarayınca “İyi”nin kadim Türkçenin “edgü” kelimesinden kaynaklandığını, “Nasıl”ın ise yarı Türkçe Na=Ne) Arapça (asl) birleşmesi sonucu “aslı ne- özü ne?” manasına geldiğini gördüm.
Arapçada iyi, El-Birr الْبِرَّ
Sözlükler Edgü sözünün eksiksizlik manasına geldiğini yazıyor, demek ki, Edgü’nün bugünkü uzantısı olan “iyi” de eksiksiz demek oluyor.
Birr sıfatının çoğul hali Ebrar olduğuna göre; edgünün çoğulunun da “Edgüler” olması lazım ancak Türkçede böyle bir kelime yok
Yukarıdaki yazdıklarımıza göre bir muhavere yapalım:
- Özün ne durumda?
- Tek bir eksiğim yok
- Özündeki cevhere uygun bir hayat yaşayabildin mi?
- Sayısız eksiğim var,
- O zaman dirilişin de eksiklerinle olacak
- Özümü Allah’a yönelttim, takdir onundur.
21.11.2014
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.