- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara20°C
- İzmir20°C
- Konya19°C
- Sakarya19°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep24°C
KARAGÖZ 16 BİLİMKURGU ÇEŞMESİ
“Koşulsuz Feragat” mottosuyla açılan Karagöz 16 “Bilimkurgu Çeşmesi” başlığını taşıyor. “Kültürün krallığı anlamların krallığıdır” diyor Daniel Bell.

Aksine kültürün yakıtı koşulsuz feragattir. Çokluğun egemenliğinin mümkün bir kümesini sunan böylesi bir dünyada kültür, var olanın kendi kendiliğinden vazgeçerek var olmasını zorunlu kılar. Hiçbir özneye ait değilmiş gibi görünen egemenlik, her bir özneye -feragatinin büyüklüğü nispetinde- bir özgürlük yanılsaması lütfeder.
Kendi kendiliğinden vazgeçmek yerine kendine sunulan sözde özgürlükten vazgeçenler, her yerde haksızlığa uğratılmakla tehdit edilirler. Tehdidin şiddeti, ödülün görkemiyle gölgelenir. Öyle ki tehdit, gündelik meşgale içinde sıradan bir şakaya dönüşüverir ya da edebi bir türe. Kendine lütfedilen boşluğa görkemli binalar inşa ederek, imkânsız dünyalar kurgulayan bir türe yer açar. Yepyeni bir mühendislik olarak, haksızlığın eleştirisini bir arzu nesnesine dönüştürerek sunan, içimize ötekinin ya da başka dünyaların saldığı korkuyu yansıtarak bizi kendimize yabancılaştıran yeni bir kültürel alışverişe bırakır yerini. Guy Debord şöyle der: “İzleyici ne kadar çok seyrederse o kadar az yaşar.” Ama bu yeni türün, diğer melezlerin ve benzerlerinin efendiliğini sürdüğü boşlukta, o vahada hiç mi bir şey yeşermez? O göstergeler çölünde cılız bir pınar kaynamaz mı? Bütün bunlar, boşluğu kutsamaksızın, bir hakikat efekti olsun üretemez mi?
Bu sayımızı bilimkurguya ayırdık. Editörlüğünü Serkan Işın’ın yürüttüğü dosyamız, “Siberdada’yı Takdimimdir” yazısı ile açılıyor. Türkiye’de bilimkurgu türüne farklı açılardan bakan yazılar bulacağınız dosyanın yazarları: Gökçen Ertuğrul, Rafet Arslan, Zeynep Çinkılıç. Fasıl yazılarının devamında Yavuz Altınışık’ın, bilimkurgu sinemasının en önemli örneklerinden Blade Runner hakkında yazdığı yazı yer alıyor.
Bu sayının şairleri Musab Kırca, Berk İybar, Emre Öztürk, Biricik E. Doğan, Yavuz Altınışık, Yunus Emre Altuntaş, Özgür Ballı, Atakan Yavuz, Vural Kaya, Hakan Şarkdemir, Enes Özel ve Bülent Keçeli.
Temaşa bölümünde Hakan Şarkdemir, şiir ve felsefenin hakikat ile ilişkisinin çetrefilliği üzerine eğilirken, Osman Özbahçe, modern Türk şiiri zemininde kopuşların ve bağlanmaların izini sürüyor. İktidar odaklı edebiyat okumalarını sürdüren Musab Kırca, bu kez de iktidar aygıtlarının kurumlar üzerinden nasıl işlerlik kazandığını ele aldı. Evren Kuçlu, günümüz şiirindeki yönelimleri Hayriye Ünal, Ahmet Güntan, Enis Akın ve Bâki Ayhan T.’nin yeni kitapları üzerinden değerlendirdi.
Ayşegül Tözeren, “Text Festival’in İçinden” başlıklı yazısıyla deneysel şiir için önemli bir etkinlik haline gelmeye başlayan söz konusu festivale dair gözlemlerini aktarıyor.
Kıraathane bölümü, Bülent Keçeli’nin yıllıkların mahiyetini ve işlevini sorgulayan yazısıyla açılıyor. İdris Ekinci, Vural Kaya ve Erman Akçay’ın kitap tanıtımlarını, Musab Kırca ile Aykut Ertuğrul’un toplantı yazılarını ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.
KARAGÖZ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.