30 Nisan 2024
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C

KENAN ALPAY: AKIŞKAN SİYASET VE VESVESE TOPLUMU

“Sanat güneşimiz” Zeki Müren ömrünün son demlerine doğru “alkışlarla yaşıyorum” şarkısıyla hayat tarzını tarif ediyordu.

Kenan Alpay: Akışkan Siyaset ve Vesvese Toplumu

19 Temmuz 2022 Salı 11:34

Türkiye’de toplum ve devlet de (ne kadar aksini ifade ederse etsin) sloganlarla yaşamakta inat ediyor. Sloganlar dönem dönem değişiyor hatta sloganların, slogan ve sembollerin temsil ettiği ideolojiler için ölümün bile göze alındığı dönemler oluyor mesela. Fakat konjonktür değişince mesela Cemil Meriç’in “İzmler [ideolojiler] idrakimize giydirilmiş deli gömlekleri[dir]” mottosu gibi vecizeler devreye sokulabiliyor.

Modern dönemin mutlak/kesin inançları yerini post-modern dönemin muğlak hatta akışkan kimlik ve inançlarına bırakıyor hızla. Aslında muğlak ve akışkan kimlikler, inançlar her şeye ve hiçbir şeye olan inanç(sızlığ)ın kitleleşmesi olarak temayüz ediyor. Popüler olan, magazin dünyasında karşılığı olan, sosyal medyada trend topic kabiliyeti taşıyan her türlü söylem, sembol ve değer itibar görüyor, müşteri topluyor ve fan/hayran kulüpleri oluşturuyor kolayca. Sağlam bir bilgi ve mantığa, tutarlı bir adalet ve merhamet duygusuna yaslanmak icap etmiyor bu süreç. Bilakis köksüzlük ve tutarsızlık, pragmatizm ve hedonizm/hazcılık öne çıktığı oranda hayran kitlelerini büyütüyor, kült liderlik anlayışını ve fanatizmi iyiden iyiye keskinleştiriyor. Velhasıl bütün ilerleme ve aydınlanma söylemlerine rağmen, demokratik ve refah toplumu olma yolunda alındığı iddia edilen uzun mesafelere rağmen birey ve toplum hayatın anlam ve hedefi konusunda iyice bocalıyor, değer ve istikametini kaybederek lümpen/görgüsüz-sefil bir iklim egemen oluyor.

Türkiye’de de siyaset ve toplumun gidişatı küresel dalgadan bağımsız gelişmiyor elbette. Aşırı sağcı hatta ırkçı-yabancı düşmanı bir siyasi dalganın siyasetten medya ve sanat dünyasına kadar uzanan saldırgan boyutlarını her geçen gün daha bir şiddetle müşahede ediyoruz. Tabiatı icabı aşırı sağcı hatta ırkçı siyasi dalgayı seküler ulus kimlik daha doğrudan söyleyecek olursak Ata/Türkçü ideoloji ve kadrolar kışkırtıp örgütlüyor.

Milli Mücadele’nin hemen bütün söylem ve hedeflerini Tek Adam ve Tek Parti rejimini egemen kılmak maksadıyla ulus devlet putu adına ezerek inkâr ve manipülasyona girişen Kemalizm/Ata/Türkçülük en güçlü teamülleriyle yani yalan, iftira, kışkırtma ve komitacılık faaliyetleriyle hegemonyasını hortlatmaya kalkışıyor. Laiklik-irtica retoriği yerini Arap ve Afganlara karşı kışkırtılan beka kaygısı ve nefret duygularına bırakmış olsa da asli muharrik güç yine İslam ve Müslüman karşıtlığından neşet ediyor. Ülkeye gelen Arap ve Afganlar, Kemalizmin varlık ve meşruiyet kaynağı olan “gericilikle savaş” misyonunun en önemli enerji kaynağını teşkil ediyor çünkü.

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.