- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
KIRMIZI BİR GÜNCE, KAAN GÜLÜÇ
Şimdi ellerimi acınası bir yere bırakmak geldi içimden. Fesleğen saksısı pencerenin önünde uçmasa da uçacak olan bir kuşun serinliğini yansıtıyor bana.
08 Nisan 2021 Perşembe 14:17
Göz göze gelmekten korktuğum saatimi şimdi hangi köşeye bıraksam? Yılların geçişini hatırlatan yılları ve bunu mutlulukla sayışını insanlığın hangi çekmecede saklayacağım? Bu burada öylece kalacak. Aklımda değilse bile yüreğimde bir yanık izi olarak.
Hangi kederin iz düşümü bu güneşten arta kalan gövdem, gölgem.. diyerek yılların üstüne koşarcasına hayallerime ve daha sonra kasvetime abanacağım dört kolla. Çamura basmadan taş taş üstünden bir hışımla değilse bile aniden ve aceleyle sıçrarcasına adım adım.
Yazdıklarım, yazıldıkları yerlerinden silinmeye başlasa, şimdi, şurada, hemen. Ne kadar da yılgınlığıma doğru ağız dolusu sövercesine kalkan dudaklarımı unutacağım. Kırmızı bir günce sanki silinmedikçe bu arta kalan. Yetmese yediğim atsalar üstüme, havada karada, sapan, saçma. Kan değil desem, ki demişimdir ağzımdan gelen yeryüzünün hangi katranı bu diye.
Şimdi yine neyse diyerek seyrediyorum kalemin dokunduğu yerlerinden bir bir silinmeyişini. Kendime söyleyeceklerim nasılda kapıyı üstüme çarpıp (yo hiddetle değil, haklı ve küskün bir hâlde) savruluyor gökyüzüne yavaş yavaş.
Devamı: https://www.izdiham.com/kirmizi-bir-gunce-kaan-guluc/
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.