- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
KLASİK DÖNEM OSMANLI SARAY AKADEMİSİ: ENDERÛN MEKTEBİ
Osmanlı Sarayı’nda Enderûn Mektebi sayesinde birçok sanat dalında kendini gösteren; etnik köken esasından uzak, eğitime ve liyakâte dayanan bir aristokrasi doğdu.
03 Eylül 2021 Cuma 13:46
Osmanlı Sarayı, Bîrûn, Enderûn ve Harem olmak üzere üç ana kısımdan oluşur. Sarayın bütün yapıları ve işleyişi bu üç kısma göre düzenlenmiştir. Dış hizmetlerin görüldüğü Bîrûn’un sona erdiği yerde bulunan ve Akağalar kapısı da denilen Bâbü’s-sa’âde kapısından sonra Enderûn adı verilen kısım başlar. Harem de bu kısımda yer alır.
“İç, iç saray, sarayın iç hayatı” anlamına gelen Enderûn, hem sultânın gündelik hayatının geçtiği yerdi, hem de Osmanlı Devleti’ne zeki, kabiliyetli, donanımlı ve sultâna sadakatle bağlı seçkin idareciler yetiştirme müessesesi vasfıyla medrese dışındaki en önemli eğitim kurumu konumundaydı. Resmî ve özel hayatın bir arada sürdüğü Enderûn’da yer alan saray kadrosu için “Enderûn halkı” tabiri kullanılırdı.
Kuruluşu hakkında farklı görüşler bulunsa da Enderûn mektebinin ilk nüvesi I. Murad zamanında Edirne Sarayı’nda teşekkül etti. II. Murad devrinde gelişen ve ders cetveline birçok yeni dersle birlikte şiir, inşa, mûsikî dersleri ilave edilen Enderûn, tam anlamıyla teşkilatlı ve klâsik vasfını Fâtih Sultân Mehmed devrinde Topkapı Sarayı’nda kazandı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.