18 Kasım 2025
  • İstanbul20°C
  • Ankara18°C
  • İzmir23°C
  • Konya17°C
  • Sakarya22°C
  • Şanlıurfa18°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep16°C

KÖFTECİ YAVUZ KÖPRÜLÜOĞLU PORTRESİ

Fahri TUNA

kofteciKöfteye Hayat Veren Adam

Yavuz.

Köfteci Yavuz.

Köfteci İsmail’in oğlu Yavuz.

Köfteci Mehmet Aganın İsmail’in oğlu Yavuz.

Balkan Harbi sonrasında Pirlepeli Arnavut Mehmet Efendi’nin, Makedonya Köprülü’den Adapazarı’na göç etmesiyle başlıyor hadise ;

Karaağaçdibi semti Ozanlar Mahallesine 1928’de yerleşen, geçimini yoğurt ve köfte satarak sağlayan Mehmet Efendi ile Nedime hanımın iki oğlu dört kızı olmuş. “Yoğurtçu Mehmet Aga”, kısa sürede Kömürpazarı’nda köfteci dükkanı açmış, yanında da köftesi kadar leziz yoğurdu, nüfusun yirmi binleri ancak aştığı o günlerde, kuyruklar oluşmuş çoğu kez.

Küçük oğul İsmail, Selanik göçmeni Bilsen hanımla evlenmiş. Allah onlara nur topu gibi üç evlat vermiş: Emel (1962), Yavuz (1966), Cem (1969) koymuşlar adlarını… Gün gelmiş İsmail de kendi işyerini açmış 1965’de Uzunçarşı’da. Çocuklar köfteyle doğmuşlar, köfteyle emeklemişler, köfteyle oynamışlar, köfteyle okula gidip gelmişler. Onlarla beraber işler de büyümeye başlamış, Postane Sokağında ikinci şubeyi de açmışlar 1981’de.

Bir sabah “Köfteci İsmail” Hakk’ın rahmetine kavuşunca, işler 17 yaşındaki Yavuz’la 14 yaşındaki Cem’in cılız omuzlarına yüklenivermiş. Bilsen hanım hem ana olmuş çocuklarına hem baba. Hâlâ da öyledir.

Babadan ne gördülerse tekrarlamışlar, her gün üstüne de yeni bir şey öğrenmeyi ihmal etmeden. Tebessümü, güler yüzü, müşteri üzerine titremeyi, lezzeti her şeyin üstünde tutmayı, geleneği geliştirerek sürdürmeyi, vefayı…

Otuz beşinde yeni bir karar vermiş Yavuz: Şehrin üç yüz yıllık dinlenme merkezi Çark Mesire çevresinde büyük bir dükkân açmak ve babasının adını yaşatmak: “Köfteci İsmail”. Yüzyılın Adapazarı depremine rağmen on yılda bire on büyümüş işleri; üç katlı kapalı alanı 1.000 metrekareye ulaşmış, bir “ticaret akademisi” oluşmuş; bir şehir efsanesi doğmuş zamanla; “Köfteci İsmail”de köfte yemeyene, hiç köfte yememiş muamelesi yapılır olmuş devri devranda. Fenerbahçe Ankara deplasmanlarından dönerken, uğrak yeri yapmış dükkânı, Galatasaray Kocaeli deplasmanında bile maç yemeğini onların köftesiyle yemiş. Köfte gibi kabak tatlısını da harika yapar olmuş; tahinlisini dondurmalısını da onlar icat etmiş. İşler büyüdükçe Emel Abla ile Adnan Enişte de koşmuşlar desteğe.

Yavuz’u ve kardeşlerini tanıyan yüzlerce dost gibi, Fotoğraf Sanatçısı İbrahim Zaman’a da “ne mutlu o İsmail’ e ki, çocukları şanla şerefle ismini yaşatıyorlar” dedirtmiş.

Aileyi her şeyin üstünde tutmuş Yavuz, annesine saygı ve bağlılığı “bereketin başı” saymış, hürmette kusur etmemiş.

Damarını kesseniz yeşil-siyah akar Yavuz’un; 1993-2005 arası dört dönem Sakaryaspor yönetimlerinde yer aldı; altyapı sorumluluğu, basın sözcülüğü, genel kaptanlıklar yaptı; şampiyonluklar gördü Yavuz.

Yüreği Sakarya sevdası ile dolu, nabzı Sakarya Sakarya diye atan biridir Yavuz.

Gönlünün bir köşesinde Sakaryaspor Başkanı olmak yatar sessizce.

Köfteyi seven, köfteyi sevdiren, köfteyle var olan biridir Yavuz Köprülüoğlu

Köfteyle hayat bulan adamdır o.

Köfteye hayat verendir de.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.