- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler

- İstanbul20°C▼
- Ankara12°C
- İzmir20°C
- Konya12°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep18°C
“KUDÜS’E ŞİİR YAZMADIM ÇÜNKÜ ALINACAK ÖCÜMÜZ, SORULACAK HESABIMIZ VAR”
Şair Hüseyin Akın, “Ustalarla Sohbet” dizisinde Sevda Dursun’a konuştu. Kudüs’e şiir yazmadığını söyleyen Akın, “Kalemi elime almadım, çünkü bu katliamlar karşısında şiir değil, öfke var” dedi.

11 Haziran 2025 Çarşamba 12:07
Hüseyin Akın, “Hiç Şiir Yazmadım Kudüs’e” şiiri üzerine yöneltilen soruya verdiği cevapla dikkat çekti: “Alınacak öcümüz, sorulacak hesabımız var… Bu katliamlar karşısında Filistin ve Kudüs’e dair bir şiire niyet ederek kalemi elime almadım”. Akın, yaşanan zulmün karşısında şiirin kifayetsiz kalabileceğini ifade etti.
Şairlik serüvenine çocuk yaşta başladığını belirten Hüseyin Akın, şiire yöneliminin tasavvufi metinlerle şekillendiğini ifade ederek, “İlkokulda şiir adına elime ne geçtiyse okudum. Evimizdeki vitrinde duran üç kitaba defalarca döndüm: Niyazi Mısri, Eşrefoğlu Rumi ve Yunus Emre. Şiiri bana sevdiren bu üç sufi şairin divanları oldu” dedi.
İmam Hatip ve ilahiyat eğitiminin şiirine etkisini soran Sevda Dursun’a yanıt veren Hüseyin Akın, aldığı din eğitiminin şiir diline yansıdığını belirterek, “Dine dair çıkmazlar kalemimin ucunu daha çok açmama vesile oldu. ‘Kadın Sesi Helaldir’ ve ‘Söylenmemiş Yalana Bir Şey Gerekmez’ şiirlerim bu tahsil sürecinin mahsulüdür” diye konuştu.
İşte Hüseyin Akın'ın Yeni Şafak'tan Sevda Dursun'un sorularına cevap verdiği o söyleşisi:
Bütün şairlere sorulan klasik soruyla başlamak istiyorum sohbetimize. Şair olunur mu doğulur mu?
Alman şair Hölderlin’in dediği gibi “İnsan bu dünyada şairane mukimdir” Yaratılış şaşkınlığını üzerinde taşıdığı sürece yolu şiirle çakışır. Her insan şiir fıtratı ile doğar. Verili dilin hapishanesine düşmediği sürece bu sürüp gider. Ya şiiri söyleyen ve yazan olur ya da okuyan ve kulak veren. Her insanla şiir arasında bir duvar vardır. O duvarı yıkanlar kaybettikleri dile kavuşup şair olurlar. Dolayısıyla insan şiirle doğar demek daha doğru olur. İçinde uyuyan şiiri uyandırdığında şair olma sürecine girmiş demektir.
Devamı: https://www.dunyabizim.com/kuduse-siir-yazmadim-cunku-alinacak-ocumuz-sorulacak-hesabimiz-var
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.