28 Mart 2024
  • İstanbul23°C
  • Ankara20°C

KÜLTÜR KERVANI MOSTAR’A ULAŞTI

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından düzenlenen ve Kültür Bakanlığı’nca desteklenen Edirne’den Mostar’a Kültür Kervanı 8 Mayıs 2018 tarihinde Mostar’a ulaştı...

Kültür Kervanı Mostar’a Ulaştı

01 Haziran 2018 Cuma 14:25

Sabah Trebinye’den Mostar’a doğru başlayan otobüs yolculuğunda, ilk olarak Rahman Ademi, Saraybosna’nın siyasi ve iktisadi durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Bosna Hersek’de dünyada örneği olmayan bir yönetim modeli oluşturulduğunu, bu durumun Müslümanların aleyhine çalıştığını söyledi.

rahman-ademi.jpg

Daha sonra D. Mehmet Doğan Balkanların müslümanlaşması konusunda büyük bir efsane olan Sarı Saltuk hakkında bilgi verdi.  Osmanlı öncesi, Anadolu Selçukluların son döneminde balkanları İslama açan derviş gazinin efsanesini önemseyen Cem Sultan konuşu araştırması için Ebu’l Hayr Rumi’yi görevlendiriyor. Balkanlarda Sarı Saltuk hakkındaki efsanevi bilgileri derleyerek bir kitap hazırlamasını istiyor.  Ebu’l Hayr Rumi, 7 yıllık bir araştırmadan sonra kitabını yazıyor. Bugün de Balkanların bir çok yerinde Sarı Saltık’ın kabri var. Onun daha çok Dobruca civarında irşad faaliyetleri yaptığı söyleniyorsa da, Saltukname’de Endülüs’e kadar giden maceralar var. Doğan, Anadolu’nun fethinin Battalname ile efsaneleştirildiğini, Rumeli fethini ise Sarı Saltık efsanesi etrafında anlatıldığını söyledi. Mostar’dan önce uğranılacak Balagay’da da ona isnad edilen tekke ve mezar olduğunu belirtti.

mehmet-dogan-001.jpg

Ömer Özden ise Yahya Kemal hakkında bilgiler vermeye devam etti.  Memiş Okuyucu da Süleyman Gündüz ve Mustafa İsen’den Balkanlarda yaşanan savaşla ilgili duyduklarını paylaştı. Faruk Uysal kendi şiirini, Hanifi İspirli Nazım Payam’a ithaf ettiği şiiri okudu. Mehmet Kurtoğlu Nabi’den okuduğu şiirin günümüz Türkçesini de paylaştı. Mehmet Sarmış kendi şiirini, Cihat Zafer İsmet Özel’in şiirini okudu. Fahri Tuna’nın bir hatırasıyla açılan Neşet Ertaş hakkında konuşmaya Rahman Ademi ve Fatih Gökdağ da katıldı.

İlk olarak Poçitel gezildi. Bu şehrin tarihi kalesi ile birlikte iç savaşta harap olan ve 2005’da tamir edilen tarihi Şişman Ali Camii’ne uğranıp namaz eda edildi ve bir kahve molası verildi. Tabiat harikası Neretva nehri kıyısına kurulmuş güzel bir yapıya sahip olan Balagay Tekkesi ziyaret edildi.

img_9877.jpg

Nihayet, Seyahatin önemli menzili Mostar’a ulaşıldı. Mostar Köprüsü yakınındaki tarihi binada yer alan Yunus Emre Enstitüsü’nde program başladı. İlk önce Yunus Emre Merkezi Müdürü Yunus Dilber merkezin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Mostar’ın Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile kardeş şehir olduğunu müşterek elişi kursları açtıklarından söz etti.

 

Cihat Zafer’in takdimi ile TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan kısa bir konferans verdi. Balkanlarda uygulanmaya çalışılan siyaseti Endülüs’te Müslümanlara uygulanan siyasete benzetti.  Osmanlı Devleti’nin o zaman müdahale imkânı bulamadığı ancak Müslümanların daha fazla zarar görmemesi için gayret ettiğini söyledi. Buradaki durumun böyle olmadığını, böyle olamayacağının gösterilmesi gerektiğini Yunus Emre Enstitülerinin bir anlamda bunu yaptığını ifade etti. Mücadelenin çok yönlü olduğunu, edebiyat ve sanatın, kültürel mücadelenin de önemli olduğunu belirtti. Bu yolculuğun bir edebiyat sanat yolculuğu olduğunu gittikleri her yerde dalgalanmalar yarattığını bunun yankılarının önümüzdeki dönemde görüleceğini söyledi.

 

Dr. Senad Hasanagiç, Mostar’ın Ortodoks hegemonyası ve Yunan medeniyeti arasında kalmış Müslümanların yaşadıkları ve ecdadın mirasını taşıyan nadir şehirlerden birisi olduğunu söyleyerek kendisinin Boşnak bir Müslüman olarak komünizm sistemi döneminde yaşamanın zorluklarından bahsetti. Hasanagic tarihten kaçılmayacağını kurtuluşlarının yine kendi değerlerimizde olduğunu belirterek Boşnak kültürünün temelini Osmanlı Devleti’nin oluşturduğunu söyledi. Edebiyat alanında yaptığı faaliyetlerden bahseden Hasanagic yayınladığı Türkçe eserleri anlattı. Yunus Emre Merkezi’nde dalgalanan Türk bayrağının buradaki savaşın tek güzel sonucu olduğunu belirtti.

ssnad-hasanagic.jpg

Nusret Omerika, hayatını yazarak geçirdiğini, ilk kitabını 1987 yılında yayınladığını ve konusunun dil ve anlamlarıyla ilgili sıkıntılar olduğunu söyledi. Savaştan sonra kendisi için bir dönüm noktası olduğunu ve Boşnakların gelenekleri ile Osmanlı döneminde Bosna Hersek’teki yazarlarla ilgili kitaplar yazmaya başladığını söyledi. Birçok şiir okuduğunu söyleyen Omerika; Osmanlı döneminde Mostar’da yazılan şiirlerin çoğunun İslâm ile ilgili olduğunu kendisinin de şiirlerde yaşanan İslâmiyet hakkında eserler verdiğini anlatarak kendi yazdığı bir şiiri okudu.

nusret-omerika.jpg

Rahman Ademi ise TYB’nin düzenlediği Edirne’den Mostar’a Kültür Kervanı programının turistik bir seyahat olmadığını burada bulunanların Bosna’yla ilgili farklı duygular besleyen insanlardan oluştuğunu ve en zor durumlarda kendi imkanları çerçevesinde yardımcı olmaya çalışan insanlar olduğunu söyledi. Kültürün öneminden bahseden Ademi ortak kaderimiz gereği birbirimiz ile ilgilenmek zorunda olduğumuzu belirterek sözlerini tamamladı.

 

Balkan Vakıfları ve önemi hakkında kısa bir konferans veren Nazif Öztürk ise Balkanlardaki vakıfların korunması üzerinde durdu. Bu vakıf eserlerinin bizim kültür, sanat ve şehircilik hayatımızdaki önemini anlatarak bu konuda yapılanlar ve yapılması gerekenlerden bahsetti. Kültür Kervanı’nın afişinde bile her şehrin bir vakıf eseriyle süslendiğini söyleyen Öztürk bu topraklarda bizim dediğimiz bütün eserlerin vakıflara ait olduğunu belirtti.

img_0018.jpg

Hikâyeci Cemal Şakar, insana değer katacak en önemli unsurun sanat ve edebiyat olduğunu belirterek modernleşmenin etkisiyle uzun yıllar sanat ve edebiyatın ihmal edildiğini son yıllarda ise tekrar önem verildiğini Kültür Kervanı programının da bunun tohumlarını attığını söyledi. Cemal Şakar, Türkiye’de son yıllarda Boşnakça eserlerin çevrildiğini Bosna Hersek’te de Türkiye’den önemli eserlerin çevrilip yayınlanması gerektiğini belirtti.

cemal-sakar.jpg

Caner Arabacı da bu topraklarda yaşayan insanların varlığını, hayatını sürdürmesini İslâm medeniyetinin değerleriyle taşıdığını bilmek zorundadır diyerek Mostar’ın yeniden kültür ve medeniyet değerlerine dönüp bir duruş ortaya koyacak çalışmalar yapması gerektiğini söyledi. Bir zamanlar bu topraklarda farklı dinden insanların bir arada barış içinde asırlarca yaşadıklarını söyleyen Arabacı; bu barışı yeniden kurup dünyaya yeniden birlikte yaşama kültürünün modellerini vermenin gerektiğini ifade etti.

caner-arabaci.jpg

Maksut Yiğitbaş, şiir gibi bir seyahat yaşadıklarını, Balkanların neden bu kadar önemli olduğunu bu topraklara geldikten sonra daha iyi anladığını, Mehmed Âkif’in dik duran şahsiyetinin arka planının bu topraklar olduğunu, Yahya Kemal’in üst perdeden bakışının nedenini Üsküp’ü gördüğünde daha iyi anladığını söyledi.

maksut-yigitbas.jpg

Süleyman Cikotic ise Kültür Kervanı programı için TYB’yi tebrik ettiğini Edirne’nin Mostar’la bağlanan bir ortak noktası olduğunu ustalık eseri Selimiye Camii’ni yapan Mimar Sinan’ın Mostar’da iki eserinin bulunduğunu söyledi. Kültürlerine ve değerlerine sahip çıkacak bir nesil yetiştiğinin altını çizen Cikotic, Bosna Hersek’te en çok şiir ve şarkıların yazıldığı şehrin Mostar olduğunu belirtti.

suleyman-cikotic.jpg

Ayrıca Mehmet Sait Uluçay, Nazım Payam kendi şiirlerini okurken sunucu Cihat Zafer, Fahri Tuna’nın yazdığı Mostar portresini okudu. Programda Kültür Kervanı yolcularının yanı sıra bölgeden katılımcılar yer aldı. Kültür Kervanının son durağı 9 Mayıs 2018 tarihinde Saraybosna olacak.

sait-ulucay.jpg

img_0013.jpgimg_0214.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.