"KÜRT AÇILIM" BIRAKIP "İRFANIMIZA VE VİCDANIMIZA AÇILIM"
M. Çetin BAYDAR
Hükûmetin "Kürt açılımı" adını verdiği politikası çeşitli siyaset merkezlerine dağıtılmış mavi boncuklar olup, genel bir tutarlılıktan mahrumdur.
Bu bahis tartışılırken kürsülerden öfke saçanlar da, TBMM koltuklarına yaslanıp gözyaşı dökenler de samimi olmaktan uzaktır.
Bu toprakların Tarihi İrfanı'nın bize emrettiği şudur:
Kürtlerin olduğu gibi Osmanlı sonrası elimizde kalan toprak parçasındaki hiç bir etnik grubun ayranını kabartmayacak formüllere ihtiyaç var.
Osmanlı sonrası elimizde kalan topraklardaki merkezi ve mahalli iktidarların da öfkesini celbetmemek, özellikle askeri odakları tedirgin etmemek gerekir.
Bütün bunları yapabilmek için ırkçılık üzerinden yapılan Osmanlı sonrası siyasetinin, Cumhuriyet öncesinde olduğu gibi İslam Kardeşliği (Ümmetçilik-Şeriat) esasına dayandırılması yetecektir.
Daha somut ifadeyle, Abdullah Öcalan, Devlet Bahçeli ve emsallerinin beş vakit namazlarını kılmak, oruçlarını tutmak, hacca gitmeleri gibi vasıfların sahibi oldukları bir süreç işlerse işte bu, İslam kardeşliğinin ortak paydasını oluşturacaktır.
Mâzide Ordu mensuplarımız Mustafa Kemal dahil ehl-ı kıble kişilerdi. Günümüzde bu bağlamda küçük bir hoşgörü fişeği atılsa yine islamın kıblesinde asker sivil bütünleşme sağlanır.
Bu süreçte küçük bir azınlık mescit dışında kalırsa bu da onların bileceği bir iştir.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.