- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
KUVVET, MAARİF, SANAT YOKSA MAĞLUBİYET VAR
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi'nin ‘Yirminci Asırda Âlem-i İslam ve Avrupa Siyaseti’ kitabı, Avrupa’yı yakından tanımak ve günümüzü daha iyi anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap. Ahmet Serin yazdı..
22 Aralık 2014 Pazartesi 15:03
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, belli bir çevrenin değerini her zaman bildiği ama işte tam da onu değerli kılan bu sebepler yüzünden de belli bir çevrenin ısrarla unuttuğu, unutturulmaya çalıştığı bir Osmanlı aydını. Aydın kelimesinin tam anlamıyla yakıştığı biri o.
Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Amak-ı Hayal adlı felsefi romanıyla ve edebiyatçı kimliğiyle gündeme geldi sık sık. Ama o, sadece bir romancı değil, romancı olmaktan daha da öte memleket meselesine kafa yoran biridir. Çağın sorunlarını geniş bir perspektiften görüp bu sorunlara çözüm öneren, ne Batı’ya körü körüne hayran ne de Müslüman olmaktan utanan biridir. Hem kendi toplumunu hem de Batı toplumunu yakından bilir ve her iki toplumun hastalıklarını sağlıklı bir analizle teşhis eder o.
Hürriyet ve insaniyet diyerek insanlığı yok ediyorlar
“Siyaset ve idare, bütün içtimaiyat, gıdasını ‘hikmet’, ‘din’ ve ‘ahlak’tan alır. Çağdaş Avrupa siyasetinin temel bileşenlerini bulmak için evvelemirde yürürlükte olan ‘felsefe’ ve ‘ahlak’a tetkik ve tenkit amacıyla bir göz atmamız icap eder.” diyen (Yirminci Asırda Âlem-i İslam ve Avrupa Siyaseti, s. 40) Şehbenderzade, bir toplumun dokusunda baskın unsurları tespit ederek o toplumun medeniyetle ilişkisini ortaya çıkarır. Bu ilişkileri tarihsel sürece dayalı olarak analiz eden Şehbenderzade, Avrupa’yı da bu anlamda çok iyi resmetmektedir. Batı’nın o zamanlar da ‘hürriyet ve insaniyet’ kavramlarını tepe tepe kullandığını ve fakat bunun kendilerinden olmayanlara karşı hiçbir şey ifade etmediğini söyler. Şehbenderzade, çok açık ve net bir şekilde Batı’nın evrensel insani değerler hususunda sahtekârlık yaptığını ifade etmekten çekinmez. Şehbenderzade, sadece bununla da yetinmez, Batı medeniyetiyle beraber dünyanın iki ana kutba ayrıldığını söyler. Bu kutupların adlarını da verir: Hakimler ve mahkumlar.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/18983/kuvvet-maarif-sanat-yoksa-maglubiyet-var.html
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.