30 Nisan 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara12°C

“LEBLEBİ KOKULU ŞEHİR” ÜZERİNDEN HİKÂYELERLE EĞİTİM

Mesut Kocaman ismi, Kütahya eğitim çevrelerinde proje odaklı çalışmalarıyla biliniyor. Enerjisini ve birikimini öğrencilerine harcayan idealist bir öğretmendir kendisi.

“Leblebi Kokulu Şehir” Üzerinden Hikâyelerle Eğitim

06 Ocak 2023 Cuma 13:36

Yalnız bu kadar değil elbette. Pek çok sivil toplum çalışmasında ve kamu yararı kuruluşların faaliyetinde yer alır. En son faaliyetlerinden birisi de "Leblebi Kokulu Şehir" adlı kitap.

Kitabın ilginç bir yazılış hikâyesi var: Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde "Ada Höyük" denilen yerde, bir kazı çalışması yapılmaktadır. Mesut hocanın çocukları da sınıf öğretmenleri ile o kazı sahasına geziye giderler. Kazı ekibinin başkanı Doç. Dr. Erkan Fidan öğrencilere Tavşanlı hakkında sorular sorar. Öğrenciler bu soruları cevaplamakta zorlanırlar. Bu durum, öğrencilerdeki yerel tarih ve kültür bilgilerinin eksikliğini ortaya koymuştur. Bu açığı bir nebze de olsa kapatma iştiyakıyla Tarih öğretmeni Mesut Kocaman, "Leblebi Kokulu Şehir" eserini yazmaya koyulur. Kocaman, bu kitabın, Tavşanlı'da yaşayan çocuklara, ilçenin tarihi ve kültürel değerlerini öğretebilecek bir kaynak olma özelliğini taşıyor.

Mesut Kocaman, kitabın yazılış hikâyesiyle ilgili medyada çıkan haberlere göre şunları söylüyor:

"Leblebi Kokulu Şehir, isimli çocuk hikaye kitabının doğuşu, ilginç bir mekanda ve ortamda oldu. Aslında bir tarih öğretmenin, bir çocuk hikaye kitabı yazması genelde biraz şaşırtıcı görünüyor. Gerçekten benim de hiç planladığım bir şey değildi. Ama Tavşanlılı bir tarih öğretmeni olarak yaşadığımız bir olayla sorumluluk hissi, oluştu. Bu noktada kitap yazmaya karar verdim. Proje okulu Tavşanlı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde 9. sınıf öğrencilerimizi Tavşanlı'da son dönemde büyük bir özveriyle çalışmaya başlayan ve çok önemli şeyler yapan; Tavşanlı Kazı Evi'nin sorumlusu Doçent Dr. Erkan Fidan hocamızla buluşturmak istedim. Kazı evine Çocuklarımızı götürdüm. Burada Batı Anadolu'nun kalbi diye tanımladığımız Höyük'te yapılan çalışmaları asıl konu edinecektik, görüşecektik. Erkan bey dedi ki: 'Çocuklar, sunuma başlamadan önce ben size bir şey sormak istiyorum. Ben Bilecik'teyim, Tavşanlı'da olan sizsiniz söyler misiniz Tavşanlı ismi nerden geliyor bana da anlatır mısınız?' dedi. Bizim çocuklardan hemen kimse net bir cevap veremedi. Şunu anladım, biz çocuklarımızı asıl kendi çevremizi, şehrimizi, kültürümüzü öğretmeliyiz. Çocuklar daha henüz ilkokul yaşlarındayken ve henüz ortaokula yeni başlamışken bir hikaye kitabı şeklinde Tavşanlı'yı duysunlar öğrensinler, anlasınlar ve böylelikle liseye geldiklerinde artık çalışmalarına Tavşanlı'yı bildikleri halde devam etsinler şeklinde bir şey düşündüm ve hikaye işte bunun üzerine şekillendi."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.