- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara13°C
- İzmir15°C
- Konya8°C
- Sakarya14°C
- Şanlıurfa16°C
- Trabzon16°C
- Gaziantep11°C
M. SEYFETTİN EROL'DAN: İKİ MİLYAR DOLARA CUMHURBAŞKANLIĞI!
En sonunda ABD’nin aklına “Mısır halkı” geldi. Demek ki bunun için General Abdulfettah el Sisi’nin Moskova’ya gitmesi ve Suud parasıyla Rus silahları alması gerekiyormuş.

Zaten kıyamet de bundan sonra koptu.
Nasıl mı? İsterseniz adım adım gidelim...
***
Darbe sonrası General Sisi’nin “dengeler” ve “bağımsız bir Mısır” adına Rusya’ya yönelik politikası dikkatlerden kaçmıyordu. Aynı şekilde Rusya’nın da Mısır’a yönelik “mavi boncuk” politikası...
Ve sonunda bombayı Rus Kommersant gazetesi patlattı. Gazete iki ülke arasında bir süredir devam eden görüşmelerde anlaşmanın sağlandığını, ödemenin de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından yapılacağını iddia etti.
Söz konusu gazeteye açıklamada bulunan “meçhul” bir kaynak; “Silahların sevkiyatı ve ödemeler iki aşamada yapılacak. İlk sevkiyatın 2014 ortasından önce yapılması planlanıyor…” bilgisini vermekteydi.
Söz konusu Rus silahları arasında neler yoktu ki... Hava savunma sistemleri, saldırı helikopterleri, MiG 29’lar ve tanksavar sistemleri. Bir diğer ifadeyle, İsrail karşısındaki “etkisiz elemanlar!”
***
Silahlar “etkisiz elemandı” ama anlaşma sonrası el sıkışmalar ve cumhurbaşkanlığı için Putin’in Sisi’ye destek sözü Beyaz Saray’da küçük çaplı da olsa bir yankı yapmakta gecikmedi.
Bundan bir kaç gün önce, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, günlük basın brifinginde Mısır Savunma Bakanı Sisi ve Mısır Dışişleri Bakanı Fehmi’nin Rusya’yı ziyaretiyle ilgili tepkiyi ortaya koydu.
“Mısır’ı kimin yöneteceğine karar vermenin ABD ya da Sayın Putin’in işi olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bu, Mısır halkının vereceği bir karar” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Harf, her ne kadar; “Bu ziyaretten ne çıkacağını bekleyip görmemiz gerekiyor. Tabi ki biz herhangi bir adayı desteklemeyiz.” dese de, ABD’nin bu bekleyişi sadece Oval Ofis’te yapmayacağı anlaşıldı.
***
Çünkü ABD’nin nükleer uçak gemisi “George Bush” başkanlığındaki saldırı grubu, Virginia Eyaleti’ndeki Norfolk üssünden çıkarak Ortadoğu’ya doğru yola çıkmıştı.
Saldırı grubunun adı, en azından nükleer uçak gemisi kadar dikkat çekiciydi: “George Bush”. Fazlasıyla sembolik anlam yüklü ve en az nükleer silahlar kadar, belki de ondan daha etkili! Ne de olsa “Yeni Dünya Düzeni”nin isim babası!
Bu arada söz konusu saldırı grubu görevi kimden alacak dersiniz? Söyleyeyim: “Garry Truman”..!
Dolayısıyla mesaj çok net! Tabi ki anlayana...
***
Evet, “Yeni Dünya Düzeni”, bir kez daha Ortadoğu’dan, eski Osmanlı coğrafyası üzerinden inşa ediliyor.
Ve bu yeni inşa sürecinde inisiyatif bir kez daha eski ikilinin elinde gibi. Suriye krizi üzerinden ortak işbirliği yapabilme kapasitesi-yeteneğini bir kez daha “keşfeden” ABD ve Rusya, öyle görünüyor ki “Yeni Ortadoğu” üzerinden tüm coğrafyayı birlikte şekillendirmek istiyorlar.
Nitekim Suriye süreci devam ediyor. Mısır’da ise işlem büyük ölçüde tamam gibi...
Nasıl mı? Çok basit, Mısır’da ABD koltuğu boşalttı, Rusya da bunu doldurmaya çalışıyor! Türkiye ve İran ise bir şekilde her ikisi tarafından kontrol altında tutuluyor. “İşbölümü” diye işte ben buna derim! Gerisi koskoca bir hikaye...
17.02.2014 Milli Gazete
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.