05 Kasım 2025
  • İstanbul17°C
  • Ankara18°C
  • İzmir22°C
  • Konya19°C
  • Sakarya19°C
  • Şanlıurfa26°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep24°C

M. SEYFETTİN EROL'DAN: LATİNLERDE STRATEJİK ORTAKLIK ARAYIŞLARI VE MEKSİKA

Türk dış politikasındaki önemli açılım adreslerinden biri olan Latin Amerika, her ne kadar gündemin arka planında kalmış olsa da, zaman zaman gerçekleştirilen üst düzey ziyaretler bu açılım bölgelerini bizlere hatırlatıyor.

M. Seyfettin Erol'dan: Latinlerde Stratejik Ortaklık arayışları ve Meksika

Sürecin daha bir stratejik derinlik boyutu kazanması kaçınılmaz. Özellikle de yakın çevreler bağlamında yürütülen güç mücadeleleri ve ABD boyutu göz önünde bulundurulduğunda. Nitekim, bunun farkında olan ve düne kadar; “Ah zavallı Meksika Allah’a ne kadar uzak, ABD’ye ne kadar yakınsın” diyen Meksikalı siyasetçiler, son yıllarda bu yakınlığı bir fırsata çevirme peşinde görünüyor.  

Meksika’nın hedefleri...  

Brezilya ve Arjantin sonrası bölgenin üçüncü büyük ülkesi olan Meksika, küresel güç mücadelesinde önemli bir yer edinmeye çalışıyor. Öncelikli iki temel hedefi, bölgesel liderlik yarışından kopmamak ve Amerikan gücünden mümkün mertebe istifade edebilmek. Castañeda Doktrini bu noktada ABD-Meksika arasındaki zıtlıklara dayalı ilişkide farklılıklara ve duyulan güvensizliğe rağmen Meksika’nın bir mecburiyeti olarak karşımıza çıkıyor. Aynen Türkiye gibi...  

Şöyle ki... Aralarında coğrafi anlamda uzaklık olsa da aslında Türkiye de Meksika da kendi coğrafyalarının getirdiği benzer sorunlarla uğraşmakta. Her iki ülke de kültürel olarak birbirinden farklı hatta zıt olarak düşünülen iki kesim arasında bir köprü veya tampon bölge görevi görüyor. Meksika Kuzey Amerika ile Güney Amerika arasında, Türkiye ise Avrupa ile Asya arasında bir geçiş ülkesi olarak ön plana çıkıyorlar.  

Dolayısıyla, her iki ülke mevcut sorunlar, potansiyeller ve hedefler bağlamında karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi oluşturabilecek bir alt yapıya sahip.  

Türkiye-Meksika stratejik ortaklığı...  

Burada Türkiye, sahip olduğu jeopolitik ve stratejik önem itibarıyla Meksika açısından vazgeçilmez bir ülke konumunda. “Çantamda 16 anlaşma ile geldim stratejik ortak oluyoruz” diyen Meksika’nın genç Cumhurbaşkanı Nieto bunu şöyle ifade ediyor: “Meksika, Türkiye’nin dünyadaki rolünü ve bölgesindeki ülkelerin gelişimi için sarf ettiği çabaları bilmektedir. Onlarca yıldır, Doğu ve Batı arasında öncelikli bir sözcü olmuştur. Bu sebepten ötürü de; birer stratejik ortak ve müttefik olarak yakınlaşmamızı desteklemek ve dostluk bağlarımızı güçlendirmek üzere bu ülkeyi ziyaret etmekten dolayı çok büyük mutluluk duymaktayım.”  

Burada Türkiye’nin sahip olduğu yaklaşık 80 milyon nüfus; büyüyen, gelişen ekonomisi; Dünya Adası’nın merkezinde sahip olduğu jeostratejik-jeopolitik konum ve önem; bu bölgelerdeki ülkeler ile sahip olduğu-geliştirdiği tarihi, coğrafi, kültürel bağlamdaki ilişkiler ve derin bağların yanında; başta BM, NATO, AGİT, İİT ve CICA gibi örgütlerdeki üyelikleri Meksika’nın dikkatinden kaçmıyor.  

MIKTA...  

Aynı şekilde, Meksika’nın konumu ve potansiyeli de Türkiye’nin dikkatini çekiyor. 2 milyon kilometrekarelik yüzölçümü, 120 milyona yaklaşan nüfus, büyüyen ve gelişen ekonomisiyle birlikte BM, Amerika Devletleri Örgütü, Rio Grubu, OECD, ANDEAN, Orta Amerika Entegrasyon Sistemi, G-20, NAFTA gibi örgütlerde üye ya da gözlemci üye olan Meksika’nın bu artıları, hiç kuşkusuz Türkiye açısından önemli.  

Dolayısıyla, güçlü bir işbirliği için bu potansiyelleri bir araya getirecek ortak bir çatıya ihtiyaç ortaya çıkıyor. Cumhurbaşkanı Nieto bunun adresini de veriyor: MIKTA. Bir ara gündem müsaade ettiğinde bu hususa da değiniriz...

19.12.2013 Milli Gazete

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.