M. SEYFETTİN EROL'DAN: UKRAYNA’DA “ORGANİZE İŞLER”...

Kuzey’deki komşumuz Ukrayna adeta yangın yeri. “Meydan darbesi” kontrolden çıkmaya başlamış durumda. Şu an itibarıyla başkent Kiev’de hükümet karşıtlarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda en az 25 kişinin öldüğüne ve yüzlercesinin de yaralandığına dair haberler söz konusu. Muhtemelen bu sayı, eğer bir son dakika hamlesi olmaz ise daha da artacak gibi...

Renkli Devrimler sürecinin ilk adreslerinden biri olan Ukrayna’da bir kaç ay önce tekrar başlayan gösterilerde ilk hedef başbakan ve hükümetin istifası idi. Hükümet 28 Ocak’ta istifa etti ama olaylar bitmedi. Şimdiki hedef ise Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç olarak ön plana çıkıyor. Ama bu gidişle bu istifa da yeterli olmayacak.

Çünkü amaç bağcıyı yemek değil, “üzüm”ü yemek. Ve bir diğer önemli husus ise, bu “üzüm”ü kimin yiyeceği. Nasıl mı?

***

Meydan’da verilen kavga özü itibarıyla bir “devrim-karşı devrim” ya da “darbe-karşı darbe” olarak adlandırılabilir. Bir diğer ifadeyle, Baltıklardan başlamak üzere, Çin Seddi’ne kadar uzanan bir hatta başlatılan ve ilk etapta Rusya’yı çevrelemeye ve etkisizleştirmeye akabinde ise Çin’i kuşatmaya yönelik bir devrim/darbe süreci ile karşı karşıyayız. Bu devrim/darbelere verilen “turuncu, sarı” vb. adlandırmalar da aldatıcı olmasın. Sonuçta hepsi tek bir renge çıkıyor; kırmızı. Yani, kan!

Gürcistan’da, Kırgızistan’da da böyle oldu. Hatta Özbekistan’daki Mayıs 2005’teki “Andican Olayları” da. Kırgızistan’daki benzer bir senaryonun tatbikine çalışıldığı bu başarısız darbe girişiminde yine kan akıtıldı.

Ve tüm bu olaylardaki bir ortak nokta daha: iç savaş ve bölünme olasılıkları. Gürcistan’ın bu sürecin sonunda geldiği nokta ortada. Ülke bütünlüğünü toparlaması hiç de kolay değil. Kırgızistan, “kuzey” ve “güney” olarak ikiye bölünmekten son dakikada kurtuldu. Yugoslavya bölündü. Aynı durumla şu an Bosna karşı karşıya. Renklerin değil de, “Bahar”ın kullanıldığı Libya ve Suriye bölünme eşiğinde... Irak zaten malumumuz. Oraya “bahar” ve “renkler” hiç uğramadı, doğrudan doğruya ABD tepesine indi...

***

Dolayısıyla, karşımızda hiç de öyle masumane bir durum yok. Renkler işin sadece kamufle kısmı. Esas olan arka plan...

Nitekim, Rusya Federasyonu Parlamentosu’nun üst kanadı olan Federasyon Konseyi’nin Dışişleri Komitesi Başkanı Margelov, yaptığı açıklamada Kiev’de yaşanan sokak olaylarını “organize” olarak ifade etti. Benzer bir ifade, hatırlanacağı üzere Putin tarafından 3 Aralık 2013’te de yaptığı bir basın toplantısında gündeme getirilmiş ve aynen şu cümleyi kullanmıştı: “Ukrayna’da yaşananlar devrimden çok taşkınlıkları anımsatıyor. Bence, AB ile Ortaklık Anlaşması ile pek ilgisi yok. Muhalefet mevcut hükümeti sallandırmaya çalışıyor. Çok iyi organize edilmiş olaylar. Bu olaylar 2015’te yapılacak seçimler için hazırlanmıştı.”

Aynı konuşmasında AB’nin şartlarının çok zor olduğunu dile getiren Putin, muhalefetin yaşananları kontrol edemediğini de söylemiş ve: “Çok iyi hazırlanmış grupları görüyoruz. Muhalefet ya bunları kontrol edemiyor, ya da birilerine alet oluyor” demişti.

***

Putin, her ne kadar bu krizin AB ile Ortaklık Anlaşması ile pek ilgisinin olmadığını iddia etse de, bunun böyle olmadığını cümle alem biliyor. Hatta, Rusya Devlet Duması Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Puşkov da...

Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç’e “itidalli hareket ederek hükümet birliklerini geri çekme” çağrısı yapan ABD Başkan Yardımcısı Biden’a tepki gösteren Puşkov’un Batı ülkelerinden gelen benzer açıklamaların, radikal unsurları cesaretlendirdiğini ve Ukrayna’da “turuncu karışıklığın” önünü açtığını belirtiyor.

Puşkov üzerinden Rusya’nın bir temel endişesi burada karşımıza çıkıyor. Şimdilik NATO, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ülkedeki şiddet olaylarını kınıyor, taraflara diyalog çağrısında bulunuyor. Fakat arkası çok farklı gelebilir. Ne de olsa, bu işler bildik “organize işler” demeye getiriyor.

***

Ve son dakika notları...

İsveç Dışişleri Bakanı Bildt: “Yanukoviç elini kana buladı. Tüm sorumluluk Cumhurbaşkanının üzerinde...” derken, Polonya Başbakanı Tusk ise: “Polonya, Ukrayna’dan gelebilecek göçmenlere kapılarını açmaya hazır” açıklamasında bulundu.

Dolayısıyla süreç, başka “organize işleri” gündeme getirmeye başlamış durumda, hem de bundan yaklaşık olarak 20 gün önce gündeme getirilen...

20.02.2014 Milli Gazete