- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara22°C
- İzmir22°C
- Konya22°C
- Sakarya20°C
- Şanlıurfa26°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep25°C
M. SEYFETTİN EROL'DAN: WASHİNGTONDAKİ TEHLİKELİ SESSİZLİK...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mayıs 2013’ten bu yana ilişkilerin soğuk olduğu ABD’ye günübirlik bir ziyaret gerçekleştirdi.

Artık, modellik prim yapmıyor! En azından “Gezi Olayları” sırasında ve sonrasında ABD başta olmak üzere, Batı dünyasının verdiği tepkiler, Türkiye’yi “model” olma noktasında uzunca bir süredir topal ördek konumuna sokmuş bulunmakta.
Bundan dolayı, hükmünü kaybetmiş ya da en azından rafa kaldırılmış bulunan “Ilımlı İslam Projesi” ve onun yürütücüsü konumundaki örgüt ve yönetimlerin birer birer tasfiye edildiği, güven sorununun her iki taraf açısından derinleştiği bir ortamda bu model ortaklık çağrısı Amerikalıları ne kadar tatmin itti, açıkçası büyük bir soru işareti.
Tren kaçtı mı?
Türk-Amerikan ilişkilerinde “dananın kuyruğunun koptuğu” Mayıs 2013 sonrası yaşanan iki büyük operasyon (Mısır ve Gezi), “Büyük Proje”de tek taraflı ciddi revizyonlara yol açmış ve bunun üzerine Ankara “değerli yalnızlık” olarak da adlandırılan çok kısa süreli bir şaşkınlık ve yalnızlık dönemine itilmişti.
Sonrasında ise iki tür tepkinin ortaya çıktığına hep birlikte şahit olduk: 1. Yeni bir dünya inşasında ekseni Doğu’ya kaydırma mesajları; 2. 2011 öncesi politikalara dönme ve bu kapsamda “Direnç Cephesi” ile yeni bir başlangıç arayışları.
Bu kapsamda, özellikle Çin füzeleri beklenen etkiyi fazlasıyla yapmıştı. Akabinde Rusya’nın geliştirmeye çalıştığı Gümrük Birliği’ne katılma yolundaki “dolaylı talep” de, yerini bulmuştu. Bunun sonucunda, tarafların birbirini anlamaya yönelik adımlar attığını da biliyoruz.
Son dönemde Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir uyum sürecini hedefleyen gelişmeler dikkatlerden kaçmıyor. Burada, Ankara-Bağdat-Erbil arasında bir dengenin oluşturulmaya çalışılması, Suriye politikasında yeni sürece aşamalı intibak, Suriye’deki gruplarla ilişkilerde kendisini göstermeye başlayan bir takım değişiklikler ve İran noktasında kendisini gösteren paralellik bunun birer göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Yoksa Amerika tercihini yaptı mı?
Bu da, akıllara bir “son şans” mı olasılığını getiriyor. Fakat bu bir “son şans” olarak kabul edilse bile, “derin sessizlik” ve “tepkisizlik” durumu bunun çok uzun soluklu olmayacağını işaret ediyor. Bir diğer ifadeyle, Ankara-Washington hattında ilişkilerin “revizyonu” olarak da lanse edilen bu ziyarette ABD tarafının ayyuka çıkan sorunlar karşısında takındığı tavır, bir diğer ifadeyle “tecâhül-i arif” durumu hiç de normal değil.
Örneğin, Türkiye’ye Çin füzeleri tercihi karşısında demediğini bırakmayan; Washington Post, WSJ gibi gazeteler üzerinden Türk dış politikasını ve istihbarat teşkilatını çok sert bir şekilde eleştiren; İsrail-Filistin arasındaki barış sürecinden dışlayan; Gazze’ye girişi engelleyen; Suriye ve İsrail politikalarından dolayı eleştiren ABD yönetimi adeta başka bir havadaydı.
Kerry ile görüşmesinin ardından Davutoğlu’nun Çin füzelerinin konuşulduğunu ancak Amerika’nın herhangi bir rahatsızlık iletmediğini ifade etmesi de bu bağlamda oldukça manidar.
Yeni bir strateji...
Anlaşıldığı kadarıyla ABD Türkiye konusunda yeni bir pozisyon alıyor ve bu durumda eskinin söylemleri Washington nezdinde ciddi bir yankı yapmıyor.
Dolayısıyla, Ankara açısından yeni bir çizgi ve strateji kaçınılmaz görünüyor. Bu kapsamda, ilişkilerde “çift taraflılığa” vurgu, hassasiyetlerin çok net bir şekilde ortaya konulması ve çıkarlar noktasındaki duruş oldukça önemli. Çin füzeleri ve yakın çevre ile geliştirilecek olan ilişkiler de bu açıdan önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor.
21.11.2013 Milli Gazete
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.