04 Kasım 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara20°C
  • İzmir21°C
  • Konya19°C
  • Sakarya21°C
  • Şanlıurfa25°C
  • Trabzon18°C
  • Gaziantep25°C

M, ŞÜKRÜ HANİOĞLU'DEN: SÜRECİN SÜRECİ

süreç" adını verdiği bir çözüm programı uygulama kararı aldı.

M, Şükrü Hanioğlu'den: Sürecin süreci

  süreç" adını verdiği bir çözüm programı uygulama kararı aldı. 2005'te ilk işaretleri verilerek dört sene sonra uygulamaya konulmaya çalışılan benzeri bir program daha rüşeym halinde iken durdurularak yeniden eski koşullara dönülmüştü.
Alınan dersler ışığında bu kez nispeten daha sağlam bir altyapıya dayandırılan, aktörleri daha somut bir "süreç" başlatıldı.
Bu girişim bir evvelkinden farklı olarak çatışmayı hatırı sayılır bir süre için durdurmaya muvaffak oldu. Bu önemli bir başarıdır. Sıklıkla vurgulandığı gibi uzun süren düşük yoğunluklu çatışma nedeniyle on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği bir toplumda "çatışmanın durması" kendi başına önemli bir gelişmedir.
Ancak, büyük resme baktığımızda, bu, "süreç" adı verilen programın ilk aşaması olmanın ötesinde bir anlam taşımamaktadır.
Çatışmanın durması, ona yol açan koşulların soğukkanlı biçimde tartışılması ve bunların yeni siyasetlerle ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir başlangıç noktasıdır. Bu başlangıcı yapabilmiş olmak önemlidir.
Ancak çatışmanın durması "çözüm" değildir.

SÜRECİN SÜRESİ
On binlerce kişinin hayatına mâlolan bir çatışma sonrasında çözüme kısa sürede ulaşılamayacağı itiraz edilmesi zor bir gerçekliktir. Ancak ucu tamamen açık, son derece ağır işleyen ve varış noktası belirsiz bir süreç hem çözümü zorlaştırır, hem de istenmeden "çatışma"ya neden olan temel sorunların tahkimine neden olur.
Çatışmayı doğuran temel neden, Cumhuriyet sonrasında yaratılan toplum tasavvurunun toplumun bir bölümü tarafından reddedilmesi ve buna ulaşmak amacıyla uygulanan kimlik siyasetlerinin başarısızlığıdır. Söz konusu tasavvur toplumun bir kesimi tarafından benimsenmemiştir. Bu alanda gerektiğinde zor da kullanılarak uygulanan kimlik siyasetleri ise aynı kesimler tarafından "kimliksizleştirme" girişimleri olarak algılanmıştır.
Dolayısıyla "çözüm" için gerekli olan, bu alanda çatışmayı doğurmuş olan koşulların değiştirilmesidir. Somut olarak ifade edilmesi gerekirse Türkiye'nin demokratik yollarla yeni bir "ortak toplumsal tasavvur" ve yeni bir "biz" kavramsallaşması yaratması ve bunları hukukî güvenceler altına alması gereklidir.
border="0" height="260" width="192" class="iDetay" src="http://i.sabah.com.tr/sbh/y/91b55806-6a94-4213-aa02-aa000665269f.jpg?v=30431" />

 

>Yazının devamı için:http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/hanioglu/2014/03/23/surecin-sureci
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.