- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
MAARİFİN ÖRFÜ YOK ORFF’U VAR!
Memiş OKUYUCU
21 Ekim 2019 Pazartesi 09:00
Suriye operasyonu biter bitmez sıra Maarif Operasyonuna gelmeli!. Hemde topyekün bir seferberlik halinde. Çünkü maarif cephesinde de durum gittikçe aciliyet kesbetmektedir!.
Etrafımıza artık şu soruyu soramıyoruz/sormayacağız: Maarifimizin gidişatından memnun olan var mı? Soramıyoruz çünkü bu sorunun cevabı belli. Verilecek cevap malumu ilam sadedinde olacak.
Maarif meselesi, müzmin bir yara halini almış durumda.
1-Türkçe gittikçe işgal edilmekte!. Anadilimizin duygu, düşünce ve mana alanı gittikçe daralmakta, sığlaşmaktadır. Klasiklerin ve edebi kültürel geçmişimizin de iyi öğretilememesi nedeni ile düşünce alanları da, birlik ve kaynaşma alanları da zaafiyete düşmekte.
2-Maarifimiz neslimize bir kimlik ve kültür inşa edememekte!.
3-Onca meslek okuluna rağmen meslekler alanımız gittikçe problemli hale gelmekte...
4- Maarifimizin beslediği alanlar bilgi, bilim, kavram Ve değer üretememekte!.
5-Zorunlu lise düzeyi eğitim artık ‘zorunlu seri öğütüme’ dönüşmüş bulunmakta!.
6- Toplumu sürükleyecek zeki insanları seçip iyi bir eğitim ile yetiştirme konusunda da iyi bir model oluşturulamadığı İçin, mevcut sistem neslimizin enerjisini tüketmeye devam etmekte!.
7- Eşit eğitim hakkı hedefi ile oluşturulan sınıf geçme sistemine 100 puan ile aldığımız çocukları 3 zayıfla sınıf geçen öğrencilerle denk hale getirerek bütün motivasyonunu ve enerjisini tüketen yine bu sistem!.
8- Mevcut halle/yolla çocukları çabaya, çalışmaya, emeğe, alın terine ve hakka dayalı bir şuur ile gerçek bir terbiye ile yetiştirmek yerine tembelliğe, kurnazlığa, köşe dönmeciliğe ve çalışmayı enayilik olarak gören bir aşağılık duygu ile yetiştirerek cemiyete en büyük kötülüğü yapmakta, bu sistem!.
9- Hak ölçüsü, hakkaniyetli bir terfi sistemi, hak ve liyakate dayalı bir idareci atama düzeni oluşturulamadığı içün, orta altı bir yönetim ile toplumda huzursuzluk kaynağına dönüşmüş durumda mevcut sistem.
10- Kendini yenileyemeyen, insanımızı yetiştiremeyen yapısı ile iyiden iyiye cemiyete yük, hantal yapısıyla ülkeyi taşıyamayan obur bir hale dönüşmüş durumda bugünkü sistem. bütün sistematiğinde yok edildiği için her kademesinde Bir Maarif Reformu, bir Maarif Operasyonu tam da şimdi gerekli!.
Hem de hiç vakit geçirmeden!. Daha büyük bedeller ödemeden, maarif reformu için operasyon derhal başlatılmalı!.
Son açıklanan ve bu yıl uygulamaya konulan kasım ayı tatil arasında öğretmenlere önerilen orff’lu, oryantiringli, operalı, danslı, heykelli, AVM’li, gece gündüz konserli bir tavsiye kararı çıkardı MEB.
Görüldü ki maarifin bir örfü yok ama artık orff’u var.
‘Zoraki ve istendik insan’ ideolojisi yüklü bakış ile Türkiye’nin istikametinin gittikçe açıldığını/ayrıldığı görülmeye başlandı.
Çökmüş batı ideolojilerinin arasından bütün dünyaya umut haline gelen bir Türkiye inşa edecek, milli bir maarif modelini hayata geçirmeliyiz.
16. asırda yazılan ve insana ve meziyetlerine dair önemli çözümlemeler yapılan Ahlâk-ı Alâî’(*) de, birinci sıraya hikmeti koyarak dört esastan söz edilir. Burada insanın temel erdemlerinin başında sayılan hikmet, ‘’fiillerin teorik güçten, dengeli olarak çıkmasını sağlayan huy’’(sf:87) olarak tarif edilir. Hikmetin; zekâ, çabuk anlama, zihin açıklığı, kolay öğrenme, güzel düşünme, ezberleme ve hatırlama gibi alt erdemleri anlatılır. İşte bu felsefeden beslenen, çağımız ölçülerine ve medeniyetimiz esasları dairesine göre bir hikmetli maarif reformudur ihtiyacımız olan.
Hakkı ve hakikatı bilen, çabayı ve çalışmayı davranış haline getirmiş, kimliğini ve kişiliğini milli değerlerle geliştirmeye meyyal, kendini bilen, ülkesini bilen, dünyayı tanıyan, nitelikli Türkçe konuşan, medeniyetimizin yükselişini kendi köklerinde gören bir insan idealine inanan felsefeye dayalı bir reform olmalı.
Sağlıcakla kalın efendim.
Kaynakça:
(*)1-Ali Çelebi, Kınalızade. Ahlâk-ı Alâî- Ankara 2016, Fecr Yayınları.(Sadeleştiren:Murat Demirkol)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.