- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
05 Kasım 2025- İstanbul16°C▼
- Ankara12°C
- İzmir18°C
- Konya12°C
- Sakarya17°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon15°C
- Gaziantep15°C
MAĞLUBİYET İDEOLOJİSİNİN SONU VE BATILILAŞMA İHANETİ
Bu haftaki kitaplarımız “Yazar Yayınları’ndan”. Söz ve yazı hayatımıza yön veren yazar ve konuşurlarımızdan RTÜK eski üyesi D. Mehmet Doğan’ın iki kitabından söz etmek istiyorum.

D. Mehmet Doğan, toplumun değer yargılarını yok ederek batılılaşmayı halledeceklerini zanneden ve bu zanlarını da baskıyla, şiddetle gerçekleştirmek isteyen çevrelerle sürekli fikir ve düşünce mücadelesi yapmış ve halen de yapmaktadır.
İslâm medeniyetinin ve Osmanlı medeniyetinin harmanlanarak, hatta Osmanlı medeniyetinin temelinde İslâmi öğretilerin güçlü bir şekilde var olduğunu kabul ederek, milletimizi batılılaşma ihanetine uğratmak isteyenlere her iki eserde de harika cevaplar var.
Şimdi kitapların kısaca tanıtımına bakalım. “Batılılaşma İhaneti” adlı eser, ilk defa 1975 yılında yayınlanmıştı. Otuz küsur yıl boyunca devamlı ilgi odağı olan ve sürekli basılan kitap, geniş bir okur-yazar kitlenin düşüncelerinin ve tavırlarının oluşumunda, en azından çağdaş tabulardan bağımsızlaşmasında müessir bir rol oynamıştır.
Batılılaşma İhaneti, esas itibariyle yakın tarihin resmi ideolojik hurafelerine yönelik bir meydan okumadır. Kitabın otuz yıldır azalmayan bir ilgiye mazhar olması, şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Eserin ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır.
D. Mehmet Doğan, otuz yıl önce yirmili yaşlarda iken daha önce yayınlanmış yazılarından derlediği bu kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüman olmasına bağlamaktadır. Bu yüzden otuz yıl sonra konuyu yeniden ele alırken, “Batılılaşma”nın veya “Türk modernleşmesi”nin günümüzde durduğu yer hususunda görüşlerini satır başları halinde sunmayı gerekli görmüştür.
D. Mehmet Doğan’ın, “Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu” adlı kitabı ise bir anlamda Türkiye’nin yakın tarihini doğru okuma kılavuzu mahiyetinde bir eserdir. Bir yönüyle de tarihsizleştirilmiş bir halkın kimlik ve aidiyet arayışının seyir defteri gibidir. Resmi tanımlamaların temelsizlikleri ve bu temelsizlikten kaynaklanan yetersizlikler derin bir kimlik bunalımı meydana getiriyor.
Aidiyetle meşruiyet arasındaki açıklık hiçbir ülkede Türkiye ölçüsünde değildir. 20. yüzyılın başındaki şartların dayattığı kavramlaştırmalarla 21. yüzyılın dünyasında ayakta kalmanın imkânı yoktur. Bu yüzden günümüzde savaş sonrası ideolojisi, ancak skolastik düzeyde savunulabiliyor. Onu da içinde barındıran mağlubiyet ideolojisi ise artık Türkiye için tasarlanmış savaş sonrası ideolojisini destekleyecek güçten mahrumdur. Esasında bu korkulacak bir durum değildir. Her son, bir başlangıcı müjdeler. Ayağa kalkmanın, kendi ayakları üzerinde durmanın tam zamanıdır.
Evet, “Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu” ve “Batılılaşma İhaneti”, bugünlerde okunması, okumakla yetinmeyip, yarınlara dair aydınlığımızın daha da güçlenmesi için fikir ve düşünce dünyamızı yeniden inşa etmek adına harika iki kitaptır.
Hüseyin Öztürk / Vakit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.