- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul18°C▼
- Ankara18°C
- İzmir19°C
- Konya17°C
- Sakarya16°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep21°C
MAHİR KAYNAK'TAN: ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLER
Şu anda çoğunluk Suriye’ye ve Başkan Esad’ın davranışlarına kilitlenmiş durumda. Oysa hem Suriye hem de Esad yeni tablonun oluşumunda bir alet konumundalar ve esas karar alan ve çatışan güçler dünyaya yön verenlerdir.

Ancak Türkiye böyle bir anlayışa sahip değildi. Her şeyi sadece kendi açısından değerlendiriyordu. Oysa bölgesel bir güç olmak ve dünyadaki barışı kontrol etmek, gerektiğinde savaşan taraflardan insanlığa hizmet edenin yanında olmak gerekiyordu.
Suriye’ye karşı yürütülen politika doğrudur. Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi Esad güçlerinin muhalif askerleri takip etmek için ülkemize girmesi halinde doğal bir davranış olur. ABD ve Rusya’nın politikalarının şöyle planlandığını düşünüyorum: Suriye’ye dış bir askeri müdahale yerine muhaliflerin kazanması ve bu zaferin yeni yönetimin başarısı olarak ilan etmek doğru olacaktır. Bu durumda yeni yönetimi destekleyecek manevi bir durum hasıl olacaktır.
Rusya’nın yeni yönetimle de iyi ilişkiler içinde olması beklenir. Rusya hiçbir durumda Suriye kaşıtı tavır almayacak gibi görünüyor. Yani ne Esad rejimine ne de muhaliflerin kuracağı iktidara karşı olmayacaktır.
Asıl amaç nedir sorusuna cevap arayalım. İran, Irak Suriye üzerinde bir doğalgaz hattı inşa ederek Rusya’nın doğalgaz üzerinde kuracağı egemenliğe zarar vermek. İran’la iyi ilişkiler içinde olan Çin’in daha geniş bir alanda etkili olmasını engellemek..
Ulaştığım sonuçlar doğru olmayabilir ancak sorunu Esad’la sınırlı tutmak, bölgede cereyan eden ve muhtemelen Irak’la başlayarak Basra Körfezi civarına yayılabilecek sıcak çatışmaları sürpriz olarak karşılamak ve önceden politika tespit etmemek anlamı taşır. Ayrıca sorun mezhep çatışmasıyla sınırlı kalmayabilir. Bu konuda Azerilerin kullanılma ihtimalini gözardı etmemek gerekir. Ülkemiz zor günlerle karşılaşabilir ama zor günlerin sonucu hep kötü değildir daha iyi günler de gelebilir.
07.07.2012 Star- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.