- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
09 Kasım 2025- İstanbul20°C▼
- Ankara18°C
- İzmir20°C
- Konya17°C
- Sakarya23°C
- Şanlıurfa25°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep22°C
MAHMUT ÖVÜR'DEN: ACINACAK BİR ÜLKE OLMAMAK İÇİN...
Her depremde aynı manzara ve aynı acı. Neredeyse coğrafyasının büyük bölümü fay hattı üzerinde bir ülkeyiz ve ne yazık ki kılımız kıpırdamıyor.

Allah korusun yarın bir deprem olduğunda o Sümer Mahallesi'nde olacakların hesabını kim verecek?
"Vatandaşın çözüme yanaşmaması" çağdaş bir devlet için "mazeret" olabilir mi?
İstanbul'da depremle ilgili yapılması gereken her şey biliniyor. Anayasadaki değişikliklerden çıkartılacak yasalara ve hangi semtte ne kadar binanın yıkılacağına kadar. Ama bir şey eksik... Başbakan Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'daki belediye başkanlarına yaptığı bir konuşmayı hatırlıyorum:
"Bedeli olacaksa ödeyelim. Acınacak bir ülkenin başbakanı olmak istemiyorum..."
Gerçek ancak bu kadar çarpıcı anlatılabilir: "Acınacak bir ülkenin başbakanı olmak."
Peki, bugüçlü siyasi iradeye rağmen bir şeylerin yapılamaması ilginç değil mi? Bu paradoksu işin uzmanı şöyle yorumluyor:
"Un, şeker, su var; helva yapacak cesur bir belediye başkanı aranıyor."
İstanbul, Türkiye'de neden bir şeyler yapılamadığını da anlatıyor. Yetki merkezde mi yerelde mi belli değil. Şimdi devreye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da girince iş daha da karmaşık bir hal aldı. Bu sorunu çözemeyen bir Türkiye daha çok deprem felaketi yaşar.
25.10.2011 Sabah
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.