19 Ekim 2025
  • İstanbul16°C
  • Ankara14°C
  • İzmir15°C
  • Konya14°C
  • Sakarya15°C
  • Şanlıurfa20°C
  • Trabzon15°C
  • Gaziantep15°C

MEDENİYETİ İNŞA VE İHYA HAREKETİ OLARAK ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

M. Ali ABAKAY

22 Ağustos 2015 Cumartesi 10:56

Son beş senedir üzerinde durduğumuz ve ülke çapında açılması için çaba harcadığımız Şehir Araştırmaları Merkezi için birey olarak elimizden geldiğince makaleler yazdık, ulusal ve uluslararası sempozyumlarda bildiriler sunarken konunun ehemmiyetine değindik, gazete ve dergi makalelerimizde gündemimize aldığımız konuyu 10 kitaptan oluşan “Şehir Araştırmaları Merkezi Diyarbakır Kitaplığı” adı altında yayınladığımız eserlerimize yansıttık.

Üzülerek belirtelim ki ne ulusal ne yerel manada bir destek bulamadık. Konu hakkında seksen bir il ve yüz dünya şehrine dair çabamız devam etmesine rağmen, çevremizden destek bulamadık. Anladığımız o ki, bir çalışma ülkede olacaksa bunu destekleyenler olmadıkça ve bu çalışma kimilerine bir fayda sağlamadıkça ne resmîyette ne yerelde ete ve kemiğe bürünmez. Çünkü gördüğümüz ve tanıklık ettiğimiz birçok durum, bize bunu göstermiştir ki büyük hareketler ilk çıkış noktalarıyla anlaşılmak istenmez ve ancak topluma aktarıldığında yıllar sonrası hak ettiği değere ulaşır. Biz, Şehir Araştırmaları Merkezi’ni bu şekilde ele alıyoruz ve anlaşılması için düşünen, toplumu kaoslardan, olumsuzluklardan uzak tutmak isteyenlerin dikkatine sunuyoruz.  Bizim medeniyeti yeniden inşa ve ihya hareketinin anlaşıldığı oranda bu toplumun ve insanlığın yeniden barışa ve huzura kavuşacağını ifade ediyoruz.

Her şehirde o şehirle ilgili kitaplar kaleme alınır, çalışmalar yapılır. Çalışmalarını yayınlayan kişiler, genelde kendi imkânlarıyla eserlerini gün ışığına çıkartırken, şehirlerine duydukları vefa gereği elinden geleni yapmaya gayret gösterir. Çok nadir durumlarda bu eserlere sponsor olanlar çıkar. Bu destek ya valilik ya belediye tarafından verilir. Çıkan kitaplar da bir müddet sonra unutulur, gider. Belki bir araştırmacı, yazar veya gazeteci yazdığı bir makalede, kitapta yeri geldiğinde bu eserlerden bahseder. Böylelikle o şehri konu alan eserler, hatırlanır veya isim olarak hafızalarda silik yer edinir. Üniversitelerin yerel araştırmacılara-yazarlara bu tarz imkân sunması düşünülemez. Çünkü onlar akademisyendir, yazdıklarıyla ve yaptıklarıyla kendileriyle halk arasında aşılmaz duvarlar örmüş, halkla aralarında aşılmaz duvarlar örmelerine rağmen ortaya çıkan eserleri, kendi çalışmaları içinde kimi istisnalar hariç eritir ve akademisyen olmanın verdiği tecrübeyle okunmayan eserlerini dergilerde, ders notlarında değerlendirir.

Bizim amacımız her şehirde bir “Şehir Araştırmaları Merkezi” kurulması ve böylelikle şehirlerin canlı hafızasını diri tutarak, dünle bugün arasında bir köprü kurarak geleceğe emin, güvenli adımlar atıp, yüzyılda medeniyetimizin yeniden ihya hareketine katkıda bulunmak, düne dair unutulan ne varsa hatırlatmak, olmayanı var gösteren, olması gerekeni unutturmak isteyen ne varsa,  her alanda bizim dünle bugün arasındaki bağları zayıflatan olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve son yüzyılda sadece kendi değerlerini benimsetip bin yılı geride bırakan medeniyetimizin sahip olduğu değerleri yok gösteren anlayışa karşı var olmanın bilincini kuvvetlendirip, yeryüzünde huzurun ve barışın yeniden tesisi için kültürden mimarîye musıkîden folklora ne varsa güçlendirip yeni kuşağın dirilişini sağlamaktır.

Şehre dair medeniyet vurgusunu kuvvetli biçimde dile getirme anlayışımızı yerinde bulmayan içimizdeki kimi geçmişinden yoksun bırakılan, kendisine yabancı kalmış, başka medeniyet savunucularının yaşadıkları esareti ortadan kaldırma düşüncemiz, ne zaman taraftar bulursa ve kabul görürse her şehrin tarihini, değerlerini, sanatını, mimarîsini, musıkîsini, edebiyatını, kültürel değerlerini, inanç dünyasını tüm değerleriyle ortaya koyarak, kardeşliğin, barışın, mükemmeliyetin verdiği güçle bizi biz eden, ortaya çıkartan, insan kılan, medeniyete endekslenmiş değerler toplamı, kendisini Şehir Araştırmaları Merkezi’nde bulacaktır.

Her şehrin bu zincirin bir halkası olduğu düşünülürse ortaya çıkacak muazzam birliktelik, o şehirler içinde yaşayan insana kim olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini devamlı hatırlatacak, dünü ve bugünü karşılaştırıp saklı bırakılmak zorunda kalmış zenginliği gün ışığına çıkartıp, olanı değil, olması gerekeni devamlı hafızalarda yer edecek ve arslanı düştüğü noktada tekrar ayağa kaldıracaktır.

Coğrafyamızda son iki yüzyıldır cereyan eden dış müdahalelerin günümüzdeki yansıması olan parçalanmışlık ve kaos zihniyeti, ancak ve ancak Şehir Araştırmaları Merkezi ile anlatılabilir, zararları bu yolla ortadan kaldırılabilir. Elbette bunu ne kadar anlatsak bile ancak bu merkezlerin öncüsü birkaç merkezin açılarak ne demek istediğimizi ortaya çıkartırsak o zaman merkezlerin sayısı artar ve yüzyılımızın medeniyeti yeniden inşa ve ihya hareketi sağlam bir zeminde taraftar bulur. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.