“Beynel Müslimin bir birlik” diye tarif ettiği muazzam bir teşkilatın idari yapısını anlaşılır fikir ve ifadelerle açıklayan DİLİPAK, o teşkilatın "hizmetli kadrosu"nun nasıl kurulacağını anlatamamış ve - tabiri caizse - denizi geçip çayda boğulmuş...
DİLİPAK’ın kuramadığını biz - tahmin yoluyla - kuralım:
“Hizmetli kadrosu ise yarışma ile, profesyonel istihdam yoluyla ya da gönüllülerden seçilebilir.”
“Hizmetli kadrosu ise yarışma ile veya gönüllülerden seçilebilir; profesyonel istihdam yoluyla da kurulabilir."
***
Arslan BULUT (YENİÇAĞ - 23 Şubat 2011)
“Ama Atatürk, bütün uğraşılarına rağmen, bir gün Türk gençliğinin, Türk istiklalini korumak zorunda kalacağını biliyordu!”
Arslan BULUT’un yukarıdaki cümlesine göre Atatürk, kimin “bütün uğraşılarına rağmen, bir gün Türk gençliğinin, Türk istiklalini korumak zorunda kalacağını biliyordu?”
A) Kendisinin
B) Türk gençliğinin
Cümlenin kuruluşuna bakarsak A şıkkı da B şıkkı da doğru olabilir. İyi ama BULUT bunlardan hangisini kastetmiştir? Doğrusunu ancak kendisine sorarak öğrenebilirsiniz…
Bir husus daha var: “Uğraşı” kelimesi TDK’ye göre “uğraşılan şey, meşgale" veyahut "hobi” demektir. Fakat yukarıdaki cümlede “uğraşmak, savaşmak, mücadele” manasında kullanılmış. Arslan BULUT’un bu kelimeyi böyle kullanması bir hata mıdır? Bunun cevabını TDK versin. Çünkü o kelimeye vücut veren de o, mana veren de…
***
Arslan BULUT (YENİÇAĞ - 23 Şubat 2011)
“Atatürk, dünyada ulus devlet modeli dışında yaşamanın mümkün olmadığını kavrayarak ulusal yapılarını çoktan tamamlamış devletlere karşı, üstelik işgal altındaki bir imparatorluğun elde kalan topraklarında, bir direniş hareketi örgütleyip o hareketin geniş halk kitleleri tarafından benimsenmesini sağladı, ordusunu yeniden düzenledi ve milli gücü oluşturdu, güce dayanarak savaşı kazandıktan sonra da yeni bir savaş başlatarak ulusal devrimi gerçekleştirdi.”
Arslan BULUT’un aynı yazısından aldığımız bu uzun cümle (Aslında burada birkaç cümle lüzumsuz yere birbirine eklenmiş, ama esas problem bu değil.) de yukarıdaki
“uğraşı”lı cümle gibi muğlak bir ifade taşıyor. Bu cümleye göre kim
“dünyada ulus devlet modeli dışında yaşamanın mümkün olmadığını kavra”mıştır? Cevap olarak yine iki şık var:
A) Atatürk
B) ulusal yapılarını çoktan tamamlamış devletler
Bunun cevabını ise TDK veremez; ancak
Arslan BULUT verir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.