- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
29 Ekim 2025- İstanbul11°C▼
- Ankara11°C
- İzmir15°C
- Konya14°C
- Sakarya13°C
- Şanlıurfa18°C
- Trabzon18°C
- Gaziantep12°C
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 6

C.Yakup ŞİMŞEK
GÜNEŞ (Haber Başlığı – 05 Şubat 2011)
“OSTİM'de patlayan işyeri gibi Türkiye'nin her yerinde 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyeri olduğu öne sürüldü”
Bu başlık özürlü bir cümle… Bundan dolayı da aşağıdaki şekillerde anlaşılabilir:
A) OSTİM'de patlayan işyeri gibi, 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyerinin Türkiye'nin her yerinde mevcut olduğu öne sürüldü
B) OSTİM'de patlayan işyeri gibi 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyerinin mevcut olduğu, Türkiye'nin her yerinde öne sürüldü
Doğrusu şöyle olmalıydı:
“Türkiye'nin her yerinde OSTİM'de patlayan işyeri gibi 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyeri olduğu öne sürüldü”
***
Taraf (Haber Başlığı – 04 Şubat 2011)
“Yirmi bin kişinin görevi bırakmaya çağırdığı Yemen lideri Salih Mübarek’ten ilham alarak kendi partizanlarını sokağa sürdü”
İfade bakımından arızalı olan bu başlık bizi şu yanlış bilgilere yöneltebilir:
A) Yemen liderinin ismi Salih Mübarek’miş.
B) Hüsnü Mübarek’in bir diğer ismi de “Salih”miş.
"Salih"ten sonra konacak bir virgül cümlemizi bu kargaşaya düşmekten kurtarırdı.
***
GÜNEŞ (Haber Başlığı – 03 Şubat 2011)
“Suikast hayali çıktı”
Bu başlık iki şekilde anlaşılabilir:
A) Sözü edilen bir suikastın gerçek değil hayalî olduğu meydana çıktı.
B) Birinin bir suikasta dair hayal kurduğu anlaşıldı.
Kastedilen haberin her ikisi için de GÜNEŞ'in başlığı zayıf kalıyor.
***
Radikal (Haber Başlığı – 17 Aralık 2010)
“Tarihi Tıraş”
Başlığın – bu imla ile – manası şu olur:
“Tarihi tıraş etme: Bir şeyin tarihini kırpma, kazıma, kesip yok etme…”
Oysa haberin kendisini okuyunca öğreniyoruz ki İstanbul-Beyoğlu’nda gökdelen gibi yükselen Demirören AVM'nin kaçak katlarına yıkım kararı çıkmış. Yani kaçak katlar “tıraş” edilecekmiş.
Düzeltme (^) işaretinin ihmali bazen manayı böyle değiştirebilir.
Demek ki “Tarihi” kelimesinin sonunda şapka olmalıymış:
“Tarihî Tıraş”
***
Mehmet ALTAN (Star – 11 Aralık 2010)
“Böyle büyümenin ne mahsuru var diye soracak biri çıkabilir... Mahsur şu, ekonomik büyüme çok sürmez...”
Mehmet ALTAN “mahzur” kelimesiyle “mahsur”u birbirine karıştırmış.
Mahzur: Çekinilmesi, dikkatli olunması sakınılması gereken hâl
Mahsur: Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş, ihata edilmiş
***
Ediz HUN (Türkiye – 20 Nisan 2010)
“İstanbul, nüfusu 15 milyonu geçmiş dünyanın sayılı büyük ve kalabalık şehirlerinden biridir.”
Cümleye göre “nüfusu 15 milyonu geçmiş” olan yer “İstanbul” değil “dünya” imiş. Tabii ki kastedilen bu olamaz…
Doğru kuruluş şöyle olabilirdi:
“İstanbul, 15 milyonu geçmiş nüfusuyla dünyanın sayılı büyük şehirlerinden biridir.”
***
Özdemir İNCE (Hürriyet – 30 Haziran 2010)
“Demek ki PKK'nın amaçladığı hedefler BDP'nin taleplerinin çok üzerinde olmalı.”
Özdemir İNCE’nin sık düştüğü hatalardan biri: Aynı manadaki kelimeleri birbirinden farklı zannedip art arda kullanmak…
Nitekim bu cümlede “amaçlamak – hedeflemek” eş manalı (müteradif / sinonim) kelimelerdendir.
Yazarken neyin hedeflendiği ince ince düşünülmeli...
09.02.2011
“OSTİM'de patlayan işyeri gibi Türkiye'nin her yerinde 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyeri olduğu öne sürüldü”
Bu başlık özürlü bir cümle… Bundan dolayı da aşağıdaki şekillerde anlaşılabilir:
A) OSTİM'de patlayan işyeri gibi, 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyerinin Türkiye'nin her yerinde mevcut olduğu öne sürüldü
B) OSTİM'de patlayan işyeri gibi 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyerinin mevcut olduğu, Türkiye'nin her yerinde öne sürüldü
Doğrusu şöyle olmalıydı:
“Türkiye'nin her yerinde OSTİM'de patlayan işyeri gibi 10 numara yağdan akaryakıt imal eden yüzlerce işyeri olduğu öne sürüldü”
***
Taraf (Haber Başlığı – 04 Şubat 2011)
“Yirmi bin kişinin görevi bırakmaya çağırdığı Yemen lideri Salih Mübarek’ten ilham alarak kendi partizanlarını sokağa sürdü”
İfade bakımından arızalı olan bu başlık bizi şu yanlış bilgilere yöneltebilir:
A) Yemen liderinin ismi Salih Mübarek’miş.
B) Hüsnü Mübarek’in bir diğer ismi de “Salih”miş.
"Salih"ten sonra konacak bir virgül cümlemizi bu kargaşaya düşmekten kurtarırdı.
***
GÜNEŞ (Haber Başlığı – 03 Şubat 2011)
“Suikast hayali çıktı”
Bu başlık iki şekilde anlaşılabilir:
A) Sözü edilen bir suikastın gerçek değil hayalî olduğu meydana çıktı.
B) Birinin bir suikasta dair hayal kurduğu anlaşıldı.
Kastedilen haberin her ikisi için de GÜNEŞ'in başlığı zayıf kalıyor.
***
Radikal (Haber Başlığı – 17 Aralık 2010)
“Tarihi Tıraş”
Başlığın – bu imla ile – manası şu olur:
“Tarihi tıraş etme: Bir şeyin tarihini kırpma, kazıma, kesip yok etme…”
Oysa haberin kendisini okuyunca öğreniyoruz ki İstanbul-Beyoğlu’nda gökdelen gibi yükselen Demirören AVM'nin kaçak katlarına yıkım kararı çıkmış. Yani kaçak katlar “tıraş” edilecekmiş.
Düzeltme (^) işaretinin ihmali bazen manayı böyle değiştirebilir.
Demek ki “Tarihi” kelimesinin sonunda şapka olmalıymış:
“Tarihî Tıraş”
***
Mehmet ALTAN (Star – 11 Aralık 2010)
“Böyle büyümenin ne mahsuru var diye soracak biri çıkabilir... Mahsur şu, ekonomik büyüme çok sürmez...”
Mehmet ALTAN “mahzur” kelimesiyle “mahsur”u birbirine karıştırmış.
Mahzur: Çekinilmesi, dikkatli olunması sakınılması gereken hâl
Mahsur: Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş, ihata edilmiş
***
Ediz HUN (Türkiye – 20 Nisan 2010)
“İstanbul, nüfusu 15 milyonu geçmiş dünyanın sayılı büyük ve kalabalık şehirlerinden biridir.”
Cümleye göre “nüfusu 15 milyonu geçmiş” olan yer “İstanbul” değil “dünya” imiş. Tabii ki kastedilen bu olamaz…
Doğru kuruluş şöyle olabilirdi:
“İstanbul, 15 milyonu geçmiş nüfusuyla dünyanın sayılı büyük şehirlerinden biridir.”
***
Özdemir İNCE (Hürriyet – 30 Haziran 2010)
“Demek ki PKK'nın amaçladığı hedefler BDP'nin taleplerinin çok üzerinde olmalı.”
Özdemir İNCE’nin sık düştüğü hatalardan biri: Aynı manadaki kelimeleri birbirinden farklı zannedip art arda kullanmak…
Nitekim bu cümlede “amaçlamak – hedeflemek” eş manalı (müteradif / sinonim) kelimelerdendir.
Yazarken neyin hedeflendiği ince ince düşünülmeli...
09.02.2011
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.