- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
08 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara10°C
- İzmir15°C
- Konya11°C
- Sakarya12°C
- Şanlıurfa19°C
- Trabzon17°C
- Gaziantep12°C
MEHMED NİYAZİ'DEN: HÜCUM VE POLEMİK
Sık sık siyasilerimiz yargı bağımsızlığından söz ederler.

İskilipli Atıf Efendi'nin şapka kanunundan muhakeme edildiği zabıtlardan açıkça belli oluyor. Ama milletin infialinden endişe edildiği için Yunan ile işbirliği yaptığına dair hüküm verilmiş. Buna dair ne soru sorulmuş, ne de cevap alınmış. Yunan'ın denize döküldüğünün üzerinden yıllar geçmiş. Bu zaman zarfında niçin dava açılmadığını sormak bile gereksiz; zira yazdığı kitaptan muhakeme edildiği açık. Atıf Efendi olayını merak edenler, Şevket Süreyya Aydemir'in "Suyu Arayan Adam" kitabını okuyabilirler. Ama bu konuda insanı rahatlatan iki husus var. Biri muhakeme edenlerin hukukçu olmaması; diğeri de yanlış anlaşılmaya müsait olağanüstü şartlardan milletçe geçilmesiydi. Asıl hukuksuzluk 27 Mayıs darbesiyle yapıldı. Demokratik bir ülkede iktidarın oyla değil zorla değiştirilmesi felakettir; fakat buna hukukta yer bulan profesörleri vasıflandırmak için gerekli sıfatı sözlüklerde bulmak mümkün değil. Bu hukuk cinayetiyle bir başka hukuk cinayeti işlendi. Güya milli bünyenin güçlendirilmesi amacıyla geniş af çıkarıldı. Ne gariptir ki Necip Fazıl'ı hapse atmak için istisna getirildi. İşte bu kişiye göre hukuktur. Bir başka söyleyişle hukukun katlidir.
Bedii Faik, Necip Fazıl'a vicdansızca hücum etti; ne üslubu seviyeli idi, ne de içeriği hazmedilir cinstendi. O gece hiç uyumadım; çünkü Necip Fazıl üstadın kaleminin ne kadar keskin olduğunu biliyordum. Yazı "Al" başlığını taşıyordu. "Babıali'nin Bab-ı Adi cephesinde (Dünya) isimli çöp tenekesi boyunda kulübeye sığınmış." diye devam ediyordu. Herhalde dünyadaki polemik edebiyatının baş köşesine oturtturulacak bir makale idi. Bedii Faik cevap veremedi. Bir gün ziyaretine gittiğimizde üstad şunu söylemişti: "Attığım mermi burnundan girdi; olduğu yerde kıvrıldı."
Kimileri Necip Fazıl'ın makalelerinin sadece hücum ve polemiğe dayandığını iddia ederlerse de kesinlikle doğru değildir. "Al" yazısından bir gün sonra "Aziz Kurmay" yazısı yayınlandı: "Hitabım sana, yüzünü belli başlı bir şahıs halinde görmeden, sadece sınıfının mücerret vasıflarıyla tasarladığım sana." Büyük Alman askeri Rohel'in "Prusya ordusunun ruhu subaylardır" dediği bilinir. Ve bir Rus subayının nasıl olması lazım geldiğini anlatır. Bütün askeri okullarda okutulması gereken edebi ve fikri parçadır.
Bazı edebiyat hocalarından sık sık şuna benzer şeyler duyuyoruz: "Refik Halit çalışıldı". Refik Halit gibi bir yazarın hakkında tez yapılması, bir başka tezin yapılmasına engel değildir. Sadece "Sürgün" romanı hakkında farklı açılardan tezler yapılabilir.
Hele Necip Fazıl hakkında yüzlerce tezin hazırlanması işten bile değildir. Nazım Hikmet Bursa hapishanesinde yatmaktadır. Necip Fazıl ona ziyaret edeceği günü bildirir. Eski dosttular. Nazım Hikmet herhalde Necip Fazıl'ı nasıl müşkül duruma düşüreceğini düşünür. Necip Fazıl'ı görünce ona doğru yürür ve kollarını açar. "Ah meleklerin hocası hoşgeldin" der. Necip Fazıl da aynı anda şöyle cevap verir: "Hoşbulduk Asiye'nin kocası."
Nazım Hikmet, Necip Fazıl'a şeytan derken onun da karşılığı "Sen de firavunsun" olur. Saniyelik anda karşılığı düşünüp taşı gediğine oturtmak keskin bir zekanın ürünüdür. Necip Fazıl'ın anekdotlarından birkaç doktora çıkar. Biz bugün Necip Fazıl'ın, Peyami Safa'nın yeterince değerini bilmiyoruz; fakat milletimizin zihin seviyesi yükseldikçe, bu aziz evlatlar çok daha büyüyecektir.
Yılın bugünleri gelince üstadın kulağımdan eksik olmayan sesini daha derinden duyuyorum. Kaf Dağı'nın ardındaki ümit için çırpınışlarını hiçbir vicdanlı yürek unutamaz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.