- Hakkımızda
- TYB Ödülleri
- Genç Yazarlar Kurultayı
- Kitaplık
- Ahlâk Şûrası
- Yazar Okulu
- Mehmet Âkif Ersoy
- Türkçe Şûrası
- Milletlerarası Şehir Tarihi Yazarları Kongresi
- Yayınlar
- Söyleşi
- Şube Haberleri
- Salgın Edebiyatı
- Haberler
- Şiir Şölenleri
- Mesnevi Okumaları
- Kültür & Sanat Haberleri
- Kültür Kervanı
- Kırklar Meclisi
- Duyurular
- Biyografiler
12 Kasım 2025- İstanbul15°C▼
- Ankara16°C
- İzmir20°C
- Konya18°C
- Sakarya15°C
- Şanlıurfa24°C
- Trabzon19°C
- Gaziantep22°C
MEHMET SABRİ GENÇ
Merhum Ş. Teoman Duralı Hocamızla 2008 yılında İran hakkında yapılmış tafsilatlı bir mülakatın bir kısmını sizlerle paylaşacağım. Bu söyleşide İran-İsrail ilişkilerine de değinen Duralı, “Batı İran’ı ezmek istemez hatta sever” diyor:

06 Ağustos 2024 Salı 12:38
İran olayı çok tuhaf, esrarengiz bir olay. Avrupa, Amerika (ki ikisi aynı şey, ayırmanın âlemi yok) İran'a karşı oldum olası mülayim davranmıştır. Bu belki bir ölçüde Şiilikten ileri geliyor. "Böl- yönet" taktiği var. Avrupa İran'ı hep Osmanlı'nın hançeri gibi görmeye alışmıştır.
Ne zaman Osmanlı sefere çıksa, İran onun arkasına düşmüş. Bunu hazırlamaya çalışıyor Avrupa oldum olası. Bu bir. Dini açıdan, ilahiyat bakımından Caferilik çok mu farklıdır, ayrı bir kol mudur? Tartışmaya açık bir şey.
Ben buna girmiyorum, girmek de istemiyorum. Bu bizim en önemli kırılma noktamızdır, duyarlı olduğumuz hadisedir.
Ancak siyasi anlamda İslam'a düşman olan emperyalizm hep bu ayrılmayı, farklılığı aleyhimizde kullanmaya çalışmıştır. Bu, görülür, anlaşılır, bizim fazla çalışmayan beyinlerimizin algılayabildiği, idrak edebildiği bir olay değil.
Ama idrak etmediğimiz, görmediğimiz çok önemli bir hadise daha var. Kuzey Avrupalı, İngiliz, Felemenk, Alman, buna Fransız'ı da katabiliriz , -daha önce dediğim gibi Amerika da bunun devamıdır, ayrı bir bahis açmanın âlemi yok- İran'ı Âri ırkından görüyor.
Batıda, bütün o aydınlanmacı-insancı nutukların arkasında cılk bir ırk önyargısı vardır ve bunda sağcı-solcu, ilerici-muhafazakâr diye ayrılmazlar.
Ben en ilericilerinde, en mangalda kül bırakmayanlarında bile çok kazıdığında, ya da Freud'un deyişiyle bilinçaltları su yüzüne çıktığında, bu vasfı, bu keyfiyeti görüyorum. İran'ı da kendilerinden saymışlardır hep.
Yorumlar
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.